ingilizce |
ingilizce 1-2 nin muafiyet için kelimelerini bulabilir miyim |
gönderen: şen - 21/03/2007 - 00:16
|
Soru Hakkında Yazılan Cevaplar: |
yorum yapan(tarih) | yorum |
emre d. (21/03/2007 - 00:52) | bende geçen senenin kelimeleri var.. her sene değişiyo mu araştırmak lazım ing 1: Loan: Kredi, ödünç para Abused: Suistimal etmek *Loom: Dokuma tezgahı Loom: Kredi, ödünç para Malnourished: Yetersiz beslenmiş Repetitious: Tekrarlanmış, sıkıcı. Disfigured: Biçimsizleştirmek Virtually: Neredeyse, hemen hemen İmprisoned: Mahpus Regained: Yeniden kazanmak, tekrar elde etmek Commit: Adamak, tahsis etmek. Exploitation: Kullanma, sömürme, istismar. On behalf of smn: Biri adına Convicted: Suçlu bulmak Sprang: Atılmak Gather: Toplamak *bondage: Kölelik oversimplify: Yalınlaştırmak bonded: Bağlanmış abolished: feshetmek, iptal etmek expand: Büyütmek, genişletmek suburb: Bölge, nahiye literacy: Okuryazarlık agriculture: Tarım keynote: Temel düşünce, anafikir extent: Ölçü, derece. Debt: Borç Assassin: Kiralık katil Sweatshop: İşçisini sömüren iş yeri Dedication: Adama, yoğun çalışma Tackle: Uğraşmaya, savaşmaya başlamak Conjures up: Fikir vermek Environmental pressure group: çevreyi koruma için gönüllü olan kişiler Struggle: uğraşma, çabalama Shelter: muhafazalı yer Ensure: sağlamak, temin etmek Essentials: elzem Leisure: rahat, gündelik, boş vakit Monetary: parayla ilgili, para Gain: kazanmak Coercion: zorlama. baskı. İntangible: duygusal Exposure: İfşa Hotline: acil hat Pitch in: çözüm, imdadına yetişmek Shrinks: Psikiyatrist’in argodaki karşılığı Keep a low profile: Bir konu hakkında fazla konuşmamak Supervising: denetlemek, gözetmek A minor: Reşit olmamış To keep smth at bay: Bir şeyi uzaklaştırmak Devoted: Tüm zamanını vermek, adamak Counseling: öğüt vermek Conflict: çekişme, zıtlaşma, çarpışma Reluctant: istenmeden yapılan, gönülsüzlükle Abolish: yürürlükten kaldirmak. durdurmak Transition: değiştirmek Revelers: eğlence düşkün Pounding: vuruş, hamle Thudding: güm diye ses çıkaran vuruş Beat: tempo Derivatives: türemiş, müştak Tune out: moda olmaktan çıkmış Seized: Yakalamak Aspiration: yüksek bir gaye edinme Renown: şan, nam, ün, şöhret, ün Delve into: araştırmak, bakmak Referred: müracaat etmek, havale etmek Ever-expanding: büyütmek; Genre: nevi, tür, tarz; Era: devir; tarih; çağ Mainstream: ana görüş, trend Waned: küçülmek, azalmak Emerged: Belirmek Smooth: kolaylaştırmak; teskin etmek Gospel: hakikat. gerçek. ilke Regulate: ayarlamak, düzenleme yapmak Enforce: zorlamak. zorla yaptırmak Detached: ayırma, ayrılmak, aynlma Utopia: Herkesin mutlu olduğu bir dünya Determination: azim, inat, sebat Spawn: yaratmak, geliştirmek Recycle: tekrar kullanmak ing 2 Piracy: korsanlık Unauthorized: izin verilmemiş Duplicatiom : çoğaltma, kopyalama Legitimate : yasal Adversely: aleyhte, menfaatine aykırı bi şekilde Concern: ilgilendiren şey Development: gelişim Distribution: dağıtım Ordinary: her zamanki, normal Spark: neden olmak Rate of : oran Accessibility: ulaşılabilirlik, faydalanılabilirlik İncreasingly: gittikçe artarak Widespread: yaygın İncome: kazanç,gelir Demand: istemek, talep etmek Range from: bir şeyden bir şeye değişmek Potential: olası,muhtemel Profits: kar, fayda Enormous: muazzam, kocaman Unlike: farklı olarak İnitial: ilk Cost: masraf Add up to: -e varmak, kadar tutmak Fee: ücret Beyond: ötede, ötesinde Purchasing: satın alma Commercial: ticari İncur: borca – masrafa girmek Breaching: kırma Copyright: telif hakkı Beat down: fiyat indirtmek Opportunities: fırsatlar Region: bölge,alan Lucrative: karlı,kazançlı Show up: çıkagelmek Additional: ek olarak Claim: talep,iddia,hak İntellectual property: kişisel fikirler Legislative: kanun koyan Regulation: kural,kaide Attempt: deneme,girişim,teşebbüs Shut down: fabrikayı kapatma İnfringement: ihlal etme Estimate: tahmin etmek, kestirmek Allegation: iddia İmplement: yerine getirmek,uygulamak Expand: genişletmek,genişlemek, büyümek Over-inflating: aşırı şekilde fiyatları yükseltme Advent: olayın başlangıcı Spiraling: kademe kademe artma Explode: yanlış olduğunu göstermek Fingertip: parmak ucu Blurred: bulanıklaşmış Boundary: sınır Quilt: yorgan Shade: gölge, gölgeli yer Lean up: yan yatmak Trunk : gövde beden Reflect: yansıtmak Executive: yönetici Bimonthly: 1.iki ayda bir olan 2. ayda iki kez olan Devote to: - e bağlı , e- sadık Confident: emin, güvenli Permanent: kalıcı , daimi , sürekli Likewise : keza, ayrıca Occasionally: ara sıra, zaman zaman Flexible: esnek Reject: reddetmek Appropriately: uygun bir şekilde Dubbed: şeklinde çağrılan Recognition: tanıma, farkında olma Quotes: fiyatlar Ensures: ardından gelmek, izlemek Headlines: başlık , manşet İnfamously: adı kötüye çıkmış bir şekilde İnitially: başlangıçta, önce Competitor: yarışmacı İncorporating: içermek kapsamak Peering: dikkatle bakmak Detrimental: zarar veren zararlı Freelancer: serbest çalışan Backlash: tepki İnvasion: istila, saldırı, akın Separation: ayrılma, ayırma Burnout: işe karşı olan hevesi sönmek Desirable: arzu edilen Tackle: bir problemi ele almak Contrary: ters, zıt, aksi Grumble: şikayet etmek, yakınmak Recite: ezberde okumak, anlatmak Wooden: ağaçtan yapılmış Dart off: aniden kaçmak Slate: levha Swallow: yutmak Plunge in : hemen dalıvermek Gaze: gözünü dikip bakmak Tribe: kabile, boy, aşiret Luxuriant: gür Slender: ince , narin Bunch: salkım, demet, grup Ablution: dua etmeden önce vücudun yıkanan kısımları Lilting: ses tonundaki güzellik Fancy: hayal etmek, zannetmek İndolent: tembel, üşengeç Stretch out: uzuvlarını olabildiğince uzatmak Palm: palmiye Descend upon: inip saldırmak, hücum Resembled: benzemek Gurgling: çağıldama Shabby: üstü başı eski püskü olan Lame: topal Dilapidated: harap, köhne, yıkık dökük Saddle: eyer,semer Torn: yırtık, yırtılmış Sleeve: giysi kolları Jostle: itip kakmak, itelemek Approaching: yaklaşma, yanaşma Glance: bakış, -e göz atmak Harvesting: hasat, hasat zamanı Sparkled: pırıldamak, parlamak Momentarily: bir anlık Aloof: uzak duran Hacking: çentmek, yontmak, kıymak Clump: yığın küme Sickle: orak Throbb: kalbi hızla çarpmak İnward: fikir ve ruhun derinliğine doğru Embarrasment: utanma, utanç duyma Bin: kömür vb. saklamak içi kap Pour : dökmek, dökülmek Sack: torba, çuval Surfeited: fazlasıyla dolu, fazlalık Froth: köpükçükler çıkarmak Bray: anırmak Garment: giysi Rasping: rahatsız edici kulak tırmalayıcı ses Slaughter: kasaplık hayvanı kesmek Chest: göğüs Hesitate: tereddüt etmek Spew up : kusmak Rein: dizgin, yular Pity: acıma merhamet İnequality: eşitsizlik Triumph: zafer, parlak başarı Bottom: dip, alt , temel Ofset: telafi etmek Reinforce: takviye etmek, desteklemek Prerequisite: önkoşul Distinct: ayrı, farklı, başka Grim: korkunç, amansız Ratio: oran Wage: ücret, yevmiye Stimulate: uyarmak, teşvik etmek Growth: büyüme, gelişme Affluent: zengin İmmigrant: göçmen Restrictions: kısıtlama Undermining: yavaş yavaş sinsice zarar vermek Commitment: bağlılık, sadakat, taahüt Persistent: inatçı devamlı sürekli Conquered: fethedilmiş İndigenous: bir yere özgü Landowner: emlak ve arazi sahibi Unarmed: silahsız Unequal: eşit olmayan , düzensiz Predictable: önceden tahmin edilebilen Racial: ırkçı Discrimination: ayırt etme, ayırım Fertility: verimlilik Nutrition: beslenme, besleme Declines: azalmak, düşmek Perpetuate: sürdürmek, devam ettirmek Prosperity: refah Justifiable: yapılması iyi sonuçlar doğurabilecek durumlar İnnovation: değişiklik yapma yenilik getirme İncentive: özendirici şey Devastating: harap edici Fiscal largesse: hükümettin işçi ve fakirler yararına yaptığı harcama Failure: başarısızlık, fiyasko, iflas Scarce: seyrek, nadir Exceed: geçmek, aşmak İntensive: şiddetli, yoğun Reliance: -e güven Represent: - i temsil etmek Asset: değerli bir nitelik, önemli nokta Acquire: elde etmek , kazanmak Broadly: kabaca, yaklaşık olarak Sustained: başından sonuna kadar aynı güçte aynı kalitede sürdürülen Misplaced: yanlış yere koymak, kaybetmek Wrapped: sarılmış, paketlenmiş Fabric: kumaş, bez Bankbook: banka cüzdanı Woven: dokunmuş, örülmüş Mat: hasır Squat: çömelmek Fold: katlamak, bağdaş kurmak Row: sıra, saf Count out: sayarak bırakmak Chattering: geveze Clamber: güçlükle tırmanmak Arrange: düzenlemek , tertiplemek Loan: borç para Rural: kırsal İmpoverished: yoksullaştırmak Households: ev halkı Conclusion: sonuç, netice Charity: merhamet, sadaka Moneylender: faiz karşılığı borç para veren kimse Creditworthy: borcunu ödeyebileceğini düşünmek Turn down: reddetmek, geri çevirmek Deliberation: üzerinde düşünme, müzakere Confront: -e gidip söylemek Evidence: kanıt, delil Grant: kabul etmek, razı olmak Lending: borç verme Collateral: borca karşı gösterilen teminat Negotiation: müzakere görüşme, engeli aşma Establish: kurulmak Conventional: geleneksel Wisdom: irfan, bilgelik Dowry: çeyiz Subsequent: sonraki Boast: övünmek Boost: yardımcı olmak Alleviate: azaltmak, hafifletmek Replication: kopya Consistently: tutarlı bir şekilde Sufficient: yeterli, kafi Pool: grup Accountant: muhasebeci Fate: kader Forefront: önplan Eradication: yokluk Subsidize: -e para yardımında bulunmak Target: hedef, nişan, amaçlamak İnstallment: taksit Be in default: bir yükümlülüğü yerine getirmede sıkıntı çekme Ripe: olgun Fig: incir Sugar cane: şeker kamışı Tender: yumuşak Marble: mermer Warm: ılık Humming-bird: sinek kuşu Fence: parmaklık Beneath: aşağıdan, aşağıya Gnarled: boğum boğum Branche: dal Disconsolate: çok kederli Placid: sakin Dainty: narin, zarif Platter: servis tabağı Dozen: düzine Restless: uykusuz Plumpest: dolgun, en tombul Trick: sır Shatter: paramparça etmek Windshield: otomobil ön camı Shell: mermi çekirdeği Approximation: tahmin Squash: kabak Peony: şakayık çiçeği Crave: can atmak, çok istemek Sustenance: yiyecek bişeyler Honied: bal gibi tatlı Endangered: yok olma tehlikesiyle karşı karşıya Wistfully: özlem dolu, hasret dolu Fluent: akıcı bir şekilde konuşan İnhabitants: sakinleri , oturanları Uniquely: emsalsizce Revival: canlandırma Linguist: dilbilimci Glacier: buzul, ağır akan buz nehri Damage: zarar vermek Evolve: yavaş yavaş gelişmek Amid: ortasına, ortasında Shrink: azalmak, değerini yitirmek Extinct: nesli tükenmiş Stunned: sersemletme, -i şoke etmek Thick: kalın, sık Primitive: ilkel Esteem: -e saygı duymak, saygı, itibar Labial: dudaktan çıkarılan ses Blare: boru sesi gibi ses çıkarmak Small pox: çiçek hastalığı Conquest: fetih Requires: gerektirmek, icap etmek Bribes: rüşvet Considerable: oldukça çok, hatırı sayılır Homogenizing: bağdaştırma İngredient: karışımdaki madde Trivial: saçma, abes, önemsiz Paddling: kürek çekmek Futile: boş, nafile, abes Tucked away: bir şeyi saklamak Bowler: bir çeşit erkek şapkası Dissolve: feshetmek Mustered into: orduya çağrılmak Alley: dar sokak, ara yol Pathetic: acıklı, dokunaklı, kullanışsız Gesture: el,kol, baş hareketi Gunner: topçu Scorn: tepeden bakma küçümseme İdiot: gerizekalı, dangalak Refugee: mülteci Paddies: çeltik tarlaları Delicate: kırılgan, nazik Proud: gururlu, mağrur Wrinkle: buruşturmak, kırıştırmak Corny: aptalca Hanging around: başıboş gezerek beklemek Crow: ötmek Slouch: tembel tembel yürümek Shivere: ürpermek Deport: sınırdışı etmek Boyish: çocukça, çocuk gibi görünmek Bluffing: blöf yapma İmpulse: ani istek Ploy: manevra, hile taktik Porch: yanları açık varenda Undergrowth: ormandaki büyük ağaçların altında yetişen küçük çalıcıklar Prowl: sinsi sinsi dolaşmak Sprout: filiz, tomurcuk Flicking: çabuk bir sallama hareketi Sliver: kıymık Squirming: kıpırdanma Shifting: kımıldanma Urge: vazgeçirmeye çalışmak Stiff: katı, sert Cut to the chase: fikrini açıkça söylemek Despair: umutsuzluk Twirl: hızla dönmek , hızla döndürmek Crawled: sürünmek, emeklemek Tuft: tutam Grass: çimen Drope: damlatmak, damlamak Vague: belirsiz Muddy: çamurlu, bulanık Hose: hortum Azalea: açelya Bush : çalı Vagueness: belirsizlik İnert: yavaş ilerleyen Smudge: leke bulaşmak Slamme: kapıyı çarparak kapatmak Massive: büyük ve ağır İnfertility: verimsizlik, kısırlık Miracle: mucize Purpose: niyet, maksat Vial: ufak şişe Specimen: örnek, numune Convincingly: inandırıcı bi şekilde Poaching: yasak avlanma Compel: zorlamak mecbur etmek Exceptional: olağanüstü, fevkalade Pace: hız tempo Artificial: yapay İnsemination: dölleme Breed : üretmek yetiştirmek Wooly: tüylü Carcass: leş , ceset Convert: bir durumdan başka bir duruma getirmek Entrepreneur: girişimci İnbreeding: aralarında akrabalık bulunan hayvan veya insanların çocuk yapması Captivity: tutsaklık Endeavor: yapmaya çalışmak gayret etmek Predators: avcı hayvanlar Breakthroughs: büyük buluş Survival: hayatta kalma Reversing: - e büyük saygı duymak Prolonged: uzatmak , devam ettirmek İnsure: sağlamak, temin etmek Accomplish: başarmak, üstesinden gelmek Utilization: kullanım, yararlanma Controversy: hararetli tartışma Settlement: yerleştirme, iskan Rifle: tüfek Smuggling: kaçakçılık Auctions: açık arttırma Stockpiles: stoklama Compromise: tarafların karşılıklı ödün vererek yaptığı anlaşma Resume: devam etmek Ambling: rahat rahat yürüme Swell: kabarmak, şişmek, artmak Appetite: istek, arzu Deputy: yardımcı vekil Sustain: ayakta tutmak, - in yaşamasını sağlamak Scrutiny: dikkatle bakma inceleme Obtaine: elde etmek, edinmek , sağlamak Verify: doğrulamak, teyit etmek Continent: kıta, anakara Requirement: ihtiyaç, gereksinim Support: desteklemek , yardımcı olmak Subsist on: ile geçinmek, ile yaşamak Alongside: yanına, yanında Subsistence: kendini geçindirme Arid: kuru iklim Wilderness: ıssız yer Adjoining: bitişik bitişikteki Crop: ürün, mahsül Wrest: birinden zorla çekip almak Trample: ayak altında çiğnemek Peasants: köylüler Scheme: gizli düzen, entrika Paradigm: bir şeyin açık ve belirgin örneği Foster: beslemek büyütmek Grave: ciddi vahim Reap: ekin biçmek Designated: göstermek işaret etmek İncentive: isteklendiren, özendirici Monumental: anıtsal, muazzam Capture: zaptetmek, ele geçirmek Stunt: dikkat çekici gösteri Realm: krallık, alan Tremendously: çok, son derece Frontier: sınır hudut Starstruck: çok ilginç Advocacy groups: özel ilgi alanlarına yönelik grup Annually: yılda bir Terrestrial: yer yüzüne ait karasal Submersible: su altı aracı Entity: varlık Visionary: hayalperest İnevitable: kaçınılmaz Pristine: bozulmamış, saf Foresees: önceden görünmek, önceden sezmek Pilgrimage: hac Part with: -i bırakmak Groundwork: ön hazırlık |
atkn (21/03/2007 - 11:33) | bende bu seneninkilerini vereyim karsılastır bak ileri ing 1in kelimeleri(ilk 6 unite) consider dikkate almak, hesaba katmak exciting heyecan verici embraces agree with courage cesaret, yüreklilik curiosity merak , garip predict tahmin rest of geri kalan kısmı limitation sıır sınırlama engage söz vermek vaad etmek grow up büyümek perspective görüş açısı sense of duty görev anlayışı destruction yıkım carelessly dikkatsizce compose birleştirmek oluşturmak demographic demografik divided taksim etmek bölünmüş altruistic fedakar ,özverili disillusioned gözünü açmek .üzgün cynical ahlakı hor gören troop of sürü küme grup insist ısrar etmek aim amaç accumulation büirikme yığma well-intentioned cooperative elbirliğiyle ilgili yardımlaşma involved kuşatmak sarmak impatience sabırsızlık willing içten gönüllü consider hesaba katmak debate müzakere görüşme emerging meydana çıkmak .doğmak diversity farklılık başkalık vision görüş açısı spouses eş.karı-koca.zevce fluid sıvı variety farklılık stable ahır. Devamlı kalıcı self-confident kendinden emin self-fulfillment raise yükselmek kaldırmak harsh haşinlik duyguları yıpratıcı hard-pressed çok sıkışık çok bastırılmış intense şiddetli ,güçlü rearing artçı . Arka geri egocentric bencil tackle zaptetmek tutmak challenge meydan okumak reject reddetmek geri çevirmek emotional duygusal nurtured gıda. Bakıp büyütmek poverty yoksulluk lack eksiklik .mahrumiyet adequate yeterli uygun elverişli confined hapsetmek sınırlamak obvious açık , aşikar , belli awareness farkına varmak haberdar olmak vivid hayat dolu parlak canlı relate to bağlı olmak ilişkisi olmak racism ırkçılık due to yüzünden constantly devamlı daimi rate oran comprehension anlama , kavrama principally asıl mesul kimse .yönetici weaned on vaz geçirmek soğutmak committed to söz vermek adamak admit kabul etmek müsaade etmek dependent bağlı bağımlı muhtaç claim iddia etmek attitudesurvey tutum-dikkatlice incelemek contents içerik treated muamele etmek davranmak tedavi discover keşfetmek diversity farklılık variety ironic alaycı fulfilled yerine getirmek icra etmek fortunate şanslı talihli melting pot bi potada eritmek encourage yüreklendirmek teşvik etmek therefore onun için buyüzden native yerli doğal blend karışım harman mastered yüksek lisans manner tarz biçim tavır davranış frustration başarısızlık düş kırıklığı engelleme struggle uğraşma boğuşma çaba effective etkileyici sonuç verici surrounding etrafını sarmak kuşatmak exact kesin/ tam .isteyip zorla almak intelligent akıllı zeki clue ipucu confident kendinden emin astonished hayrete düşürmek congested tıkanmak tıkanmış panctuation noktalama işareti label etiket convince ikna etmek inandırmak narrator öykülemek anlatıcı supposed to yükümlü olmak conjures up zihinde bir fikir veya hayal uyandırmak drumming davul çalma implied ima etmek ifade etmek heinous tiksindirici iğrenç lead to yol açmak severe fazla ciddi sert katı scale ölçüyle ilgili . Balık pulu restrictive kısıtlayıcı inconsequential önemsiz issue yayınlaa nesil mesele immediate derhal acele distrubing altüst etmek rahatsız edici complacency gönül rahatlığı memnuiyet grips with lawn ince keten bezi .çim unfolds yaymak ayrıntılarıyla açmak ,bildirmek occasion elverişli vesile fırsat aversion iğrenme nefret roared gürültü etmek kükremek gülerken .. gurgled lıkırdamak çağıldamak weird esrarengiz tuhaf tent to eğilimi olmak strictest sıkı katı hoşgörüsüz sizzling sıcaktan bunalmak cızırdamak detachment ayırma çıkarma ayrılık indiscriminate rastgele karışık toss atmak yazı tura sallamak hide saklamak dreaded büyük korku dehşet diminished kısaltmak azaltmak hysteria kendini kontrol edemeyen neatly zevkli tertemiz katkısız squirted şiringa fışkırtmak poised denge temkin hazır tutmak hiss ıslıkla yuhalamak beyond öteye ötede ahiret hayatı devour silip süpürmek rummage iyce araştırma swift çok süratli çabuk foolish aptalca budalaca anlamsız frantically çılgınca numb duygusuz uyuşukluk dreadfully çok korkunç bir şekilde enfeebled güçten düşürmek mecalsiz bırakmak convulsed sarsmak appliances alet congealed donmak dondurmak I sighed in relief derin bir nefes almak urgency ısrar baskı sıkıştırmak dejectedly üzgün remote uzaktan kontrol etmek uncluttered düzenli deli toplu indicate belirtmek ,göstergesi olmak base temel satisfied memnun etmek complacency gönül rahatlığı memnuiyet regard kabul etmek önemsemek aldırış surreptitiously kaçamak gizlice ashtray küllük maliciously kötü niyetle wretched sefil perişan accurate kusursuz .kesin. Doğru reflect yansımak tricked hile .marifet .ustalık evidence kanıt tanıklık exist var olmak spirits mana ruh ile ilgili gathered toplamak biraraya getirmek floors zemin revelers visual görsel collective ortaklaşa thudding güm diye ses çıkaran vuruş generate oluşturmak ,doğurmak utopia ideal yer kusursuz toplum derivatives türemiş .türev monopolized tekeline almak aspiration tutku istek arzu renowned şan nam ünlü wisdom akıllılık bilgelik irfan horn boynuz.korna goers gidici kimse giden kimse delving bellemek araştırmak phenomenon olağan üstü şey soul ruh expanding genre genişleyerek büyüyen tarz recycle geri dönüşümlü olan mainstream orta ana görüş reconfiguration gruplaşma biçim ( yeniden biçimlen.9 spawns yumurtlamak .balık yumurtası emerged ortaya çıkmak zuhur etmek originated örnek alınmak kaynaklanmak gospel hakikat gerçek ilke oriented doğu. Yönelik .doğu medeniyetleri exported ihracat profitable karlı. Kazançlı administration idare yönetim hükümet regulated yoluna koymak. Düzenlenmiş enforcing uygulanabilir strict sıkı katı hoş görüsüz representing rol yapmak gibi göstermek temsil delve bellemek araştırmak waned solmak azalmak zayıflamak illustrate örneklerle açıklamak göstermek aid yardım etmek el uzatmak source kaynak köken judge hakim yargıç reliable güvenilir emin piracy korsanlık duplication kopyalama çoğaltma legitimate meşru yasal .mantıklı adversely ters muhalifet zıt pirating korsanlık etmek spiraling sarmal widespread yaygın demand istemek talep etmek pirated korsalık yapmak range sınıflandırmak sıra dizi enormous çok büyük devasa talent kabiliyet doğal yetenek publicizing reklam yaparak .reklamını yapmak add up toplamak royalties pay .telif hakkı . Hükümdarlık taxes vergi purchasing satın alma incurs maruz kalmak hedef olmak manufacturing imal etmek yapım üretim breaching ihlal statement rapor ifade substantial dayanıklı sağlam .varlıklı distributed dağıtmak.taksim.sınıflama yapmak property mülkiyet mülk legislative yasama ya ilişkin. Kanun koyan infringement ihlal tecavüz worldwide dünya çapında , evrensel procure tedarik etmek . Sağlamak closure tartışmayı kesip oylamaya koyma estimates ölçüm . Değer biçme infringe çiğnemek . Bozmak . İhlal etmek ebthusiasts allegation suçlama itham.sav facto adversely ters karşıt olarak .muhalefet doubt şüphe pressure basınç . Baskı regulation yönetmelik . Düzenleme attract ilgi cekmek frugal tutumlu admirable takdire şayan firmly sağlam sıkı .pekiştirmek circumstances mali durum supply esnek. Tedarik etmek sparing tutumlu az kullanan sumption büyük öncül virtue fazilet erdem appropriate zimmetine geçrmek kendine mal etmek required talep etmek .ihtiyarç göstermek strictly sıkı katı hoş görüsüz privation mahrumiyet .yoksunluk out of date modası geçmiş desire arzu etmek irrelevant konuyla ilgisi olmayan proportion uygunluk .oran orantı compile derlemek accomplishing becermek üstesinden gelmek autonomy özerklik .kendi kendini idare mentioned anmak bahsetmek söz etmek conducive olanak sağlayan yardım eden simplicity samimiyet saflık .basitlik insight birşeyin iç yüzünü kavrama guaranteed güvence teminat kefil olmak avoid sakınmak prosperous refahiçinde işi yolunda başarılı sparingly tutumlu bi şekilde tedbirlice required dilemek rica etmek vigilant tetikte uyanık constitute atamak . Oluşturmak pollutes ırzına geçmek .pisletmek pose hayrete düşürmek .poz vermek resource çare kaynak dayanak reduce azalmak düşmek indirgemek threat tehdit tehlike poverty yoksulluk ihtiyarç wisdom akıllılık bilgelik irfan enrich zenginleştirmek expect ummak tahmin etmek alert uyarı pleasure zevk regret gözünde tütmek .pişman olmak üzüntü decades on yıl contrast zıtlık distinguished ayırt etmek ayırmak mentally aklen vigorous güçlü kuvvetli multitude çokluk kalabalık recover iyileşmek .yeniden elde etmek bias ön yargı(yla hareket etmek) interpretation yorum ,açıklama contributes katkıda bulunan.dergide yazan reward mükafatlandırmak internal dahili, içinde bulunan conflict çekişme zıtlaşma savaş sibling kardeş resentment gücenme darılma relieve sıkıntısını hafifletmek ferahlatmak tedium can sıkıntısı ,sıkıcılık indeed gerçekten , cidden democratized demokratikleştirmek ties bağ , düğüm foundation kurmak , kuruluş tesis .vakıf conclusion karar yargı requires gerektirmek .istemek asserting iddia etmek ,öne sürmek discount tenzilat .indirim achievements başarı . Başarma ignore aldırmamak .önem vermemek praise övme .şükretmek.şükran amplify yükseltmek .güzünü arttırmak reduce azalma düşürmek alçaltmak weather trigger envision hayal etmek distracts me ilgiyi başka tarafa çekmek boredom can sıkıntısı proactive forgiving affeden , bağışlayıcı consider hesaba katmak dziadz rapidly hızla , süratle kid dalga geçmek suspended geçici olarak durdurmak tips tür çeşit gate kapı, giriş crawlers bebek giysisi stag erkek geyik instantaneously aniden hemn derhal slippery kaygan current geçerli tedavülde olan güncel shore kıyı sahil soaked ıslatma ıslanma wipe kurulamak temizlemek silmek traced izini sürmek. Zerre ignition tutuşma tutuşturma twisted bükülmüş burkulma deliver kurtarmak ,serbest bırakmak deserve hak etmek .mükafata layık olmak rubbing ovma , ovalama jingle şıkırdamak metal eşyalar için blankly ifadesiz bir şekilde indentation çentik. Koy swiftness çabukluk unaccountably açıklanamayan bir şekilde burden sıkıntı vermek sorumluluk .yük retirement emeklilik reluctant isteksiz gönülsüz pole kutup .zıt kuvvetlerin biri quality nitelik vasıf strike vurmak .çarpmak ultimately en sonunda .nihayet achieve başarmak influence tesir eden etki .nüfuz hangout sık gidilen yer . Mesken nightfall akşam karanlığı moonlight ek işte çalışmak brand marka descend başına toplanmak üşüşmek flock sürü target hedef qualms vicdan azabı endişe pişmanlık, trend akım moda grab çabucak kapmak , yakalamak estimate ölçüm değer biçmek hesaplamak attention dikkat özen exposed to maruz kalmak array düzenlemek tanzim blitzed bombardıman etmek/ kampanya border kenar sınır hudut tattoos dövme yapmak inspiration ilham esin veejay vj sophisticated teferruatlı appeal yüksek mertebeye yapılan rica commissioned görevlendirmek pirated korsanlık respondent yanıtlayan kişi linger takılıp kalmak oyalanmak volunteer gönüllü plot haritada göstermek işaretlemek conflict çekişme zıtlaşma savaş child labor çocuk işçiliği offered teklif etmek loan ödünç verilen şey borçlanma abused kötüye kulanma suistimal etmek chained zincir(leme) loom dokuma tezgahı allowed müsaade etmek disfigured biçimini bozmak biçimsizleştirmek repetitious tekrarlayan . Basmakalıp fine ceza debt borçlu olmak .borç. Alacak virtually neredeyse .hemen hemen owner sahip regained yeniden kazanmak , tekrar ele geçirmek exploitation işletme . Sömürme . Faydalanma virtually neredeyse tirelessly yorulmak bilmez. Yorulmadan behalf taraf.yan. Leh dedication ithaf . Adama convicted suçlu bulmak mahkum etmek sprang sıçramak concept genel kavram genel düşünce bondage kölelik ranging sınıflandırmak düzeltmek involved kuşatmak , sarmak decision karar capable ehliyetli , kabiliyetli assassin suikastçı katil oversimplify basitleştirerek anlamını bozmak slavery çok ağır iş . Kölelik . Esaret bonded yapıştırmak . Bağ zincir. abolished yürürlükten kaldırmak .feshetmek expand büyümek genişletmek excuse özür dilemek resulted netice akıbet .sonuçlanmak literacy okur yazarlık exploited yiğitlik kahramanlık agriculture çiftçilik tarım sweatshops sömürücü işyeri resume devam etmek consider hesaba katmak extent kapsam . Ölçü . Uzunluk . Genişlik frontieres sınır hudut statement rapor ifade demeç freed çözmek azat etmek tahliye etmek effort çaba gayret imprisoned hapsetmek extreme aşırı , en uçtaki representative temsil eden, temsilci hotline acil hat shrinks küçültmek büzmek ,büzülmek profile yandan görünüş bothered merak, endişe etmek . Sıkıntı minor daha küçük daha az . Öemsiz devoted tahsis etmek adamak train olaylar zinciri . Kafile bay parası malı çok olan assertion savunma iddia settle sakinleşmek .iskan. Yerleşmak mature olgun .kemale ermek proves kanıtlamak conjures up zihinde bir fikir veya hayal uyandırmak get rid of kurtulmak coercion baskı zorlama cooperation ebirliği ile .imc usulü range of sıralanmak blind gözünü almak. Kör environmental pressure group çevresel baskı grubu logging ağaç kesme landmines karamayını victim mağdur kurban essential gerekli esaslı şart leisure boş vakit .rahat rewarding ödül vermek mükafatlandırmak intangible manevi değer .kavranılmaz ,hissedilir estimate ölçmek değer biçmek vacation tatil yeri. Tatil pitching in beraber çalışmak expertise hüner ,ehliyet , uzmanlık advise haber veya bilgi vermek .tavsiye etmek institutions kurum.kuruluş transition bağlantı .geçiş pressure baskı , facts gerçek , doğru purpose amaç maksat niyet favorably elverişli yolunda lehinde advent gelip çatma .varış .geliş lucrative karlı kazançlı implemented tamamlamak yerine getirmek provide sağlamak comparisons benzerlik mukayese karşılaştırma retail perakede olarak satış sales satış . gadgets zımbırtı, becerikli alet establishment tesis kurum kuruluş ing 2 kelimeleri THE INVASION OF WORK Explode: yanlış olduğunu göstermek Fingertip: parmak ucu Blurred: bulanıklaşmış Boundary: sınır Quilt: yorgan Shade: gölge, gölgeli yer Lean up: yan yatmak Trunk : gövde beden Reflect: yansıtmak Executive: yönetici Bimonthly: 1.iki ayda bir olan 2. ayda iki kez olan Devote to: - e bağlı , e- sadık Confident: emin, güvenli Permanent: kalıcı , daimi , sürekli Likewise : keza, ayrıca Occasionally: ara sıra, zaman zaman Flexible: esnek Reject: reddetmek Appropriately: uygun bir şekilde Dubbed: şeklinde çağrılan Recognition: tanıma, farkında olma Quotes: fiyatlar Ensures: ardından gelmek, izlemek Headlines: başlık , manşet İnfamously: adı kötüye çıkmış bir şekilde İnitially: başlangıçta, önce Competitor: yarışmacı İncorporating: içermek kapsamak Peering: dikkatle bakmak Detrimental: zarar veren zararlı Freelancer: serbest çalışan Backlash: tepki İnvasion: istila, saldırı, akın Separation: ayrılma, ayırma Burnout: işe karşı olan hevesi sönmek Desirable: arzu edilen Tackle: bir problemi ele almak Contrary: ters, zıt, aksi INEQUALITY THE WORLD İnequality: eşitsizlik Triumph: zafer, parlak başarı Bottom: dip, alt , temel Ofset: telafi etmek Reinforce: takviye etmek, desteklemek Prerequisite: önkoşul Distinct: ayrı, farklı, başka Grim: korkunç, amansız Ratio: oran Wage: ücret, yevmiye Stimulate: uyarmak, teşvik etmek Growth: büyüme, gelişme Affluent: zengin İmmigrant: göçmen Restrictions: kısıtlama Undermining: yavaş yavaş sinsice zarar vermek Commitment: bağlılık, sadakat, taahüt Persistent: inatçı devamlı sürekli Conquered: fethedilmiş İndigenous: bir yere özgü Landowner: emlak ve arazi sahibi Unarmed: silahsız Unequal: eşit olmayan , düzensiz Predictable: önceden tahmin edilebilen Racial: ırkçı Discrimination: ayırt etme, ayırım Fertility: verimlilik Nutrition: beslenme, besleme Declines: azalmak, düşmek Perpetuate: sürdürmek, devam ettirmek Prosperity: refah Justifiable: yapılması iyi sonuçlar doğurabilecek durumlar İnnovation: değişiklik yapma yenilik getirme İncentive: özendirici şey Devastating: harap edici Fiscal largesse: hükümettin işçi ve fakirler yararına yaptığı harcama Failure: başarısızlık, fiyasko, iflas Scarce: seyrek, nadir Exceed: geçmek, aşmak İntensive: şiddetli, yoğun Reliance: -e güven Represent: - i temsil etmek Asset: değerli bir nitelik, önemli nokta Acquire: elde etmek , kazanmak Broadly: kabaca, yaklaşık olarak Sustained: başından sonuna kadar aynı güçte aynı kalitede sürdürülen Misplaced: yanlış yere koymak, kaybetmek POOREST WOMEN GAINING EQUALITY Wrapped: sarılmış, paketlenmiş Fabric: kumaş, bez Bankbook: banka cüzdanı Woven: dokunmuş, örülmüş Mat: hasır Squat: çömelmek Fold: katlamak, bağdaş kurmak Row: sıra, saf Count out: sayarak bırakmak Chattering: geveze Clamber: güçlükle tırmanmak Arrange: düzenlemek , tertiplemek Loan: borç para Rural: kırsal İmpoverished: yoksullaştırmak Households: ev halkı Conclusion: sonuç, netice Charity: merhamet, sadaka Moneylender: faiz karşılığı borç para veren kimse Creditworthy: borcunu ödeyebileceğini düşünmek Turn down: reddetmek, geri çevirmek Deliberation: üzerinde düşünme, müzakere Confront: -e gidip söylemek Evidence: kanıt, delil Grant: kabul etmek, razı olmak Lending: borç verme Collateral: borca karşı gösterilen teminat Negotiation: müzakere görüşme, engeli aşma Establish: kurulmak Conventional: geleneksel Wisdom: irfan, bilgelik Dowry: çeyiz Subsequent: sonraki Boast: övünmek Boost: yardımcı olmak Alleviate: azaltmak, hafifletmek Replication: kopya Consistently: tutarlı bir şekilde Sufficient: yeterli, kafi Pool: grup Accountant: muhasebeci Fate: kader Forefront: önplan Eradication: yokluk Subsidize: -e para yardımında bulunmak Target: hedef, nişan, amaçlamak İnstallment: taksit Be in default: bir yükümlülüğü yerine getirmede sıkıntı çekme |
şen (21/03/2007 - 16:40) | çok teşekkür ederim sağol... |
eleman (29/03/2007 - 00:12) | hocam çok emek harcamışsın valla EMEĞİNE SAĞLIK |
· mukavemet-2 [0]
· atölye stajı [2]
· bitirme poster [0]
|