|
|
     
|
| güzel bir yazı. okumanızı tavsiye ederim... |
|
Mühendis olabilmek... 2000′li yıllarda mühendis olmak ile 2010 yılında mühendis olmak arasında Türkiye için çağ atlanmadı belki ama dünyada eğitim sistemi yeniden yazıldı. Üretim-araştırma-geliştirme denilen bir kavram var tüm dünyada. Öğrenci okulu bitirmek için gereksiz topak topak zırvalıklar ezberlemiyor. Gelin mühendislik yolunda bir öğrenci neler yaşıyor önce ona bakalım. Mühendis olabilmek için zaten daha ilköğretim sonrasında bir şekillenme olmalı. Lise döneminde de seçimler yapılıyor. Tüm bu dönemler boyunca seçmeli yada zorunlu bir sürü gereksiz bilgi öğreniyoruz. Örnek ister misiniz? Biyoloji dersleri hayatta bize lazım olacak kas grupları, ağrı merkezleri, sinir sistemi sorunları veya vücuttaki sorunların hangi hastalığa belirti olduğunu öğretmek yerine mitoz-mayoz bölünme kurbağa bağırsağı gibi gereksiz hiçbir anlamı olmayan bilgiler alıyoruz. Matematik ondan beter zaten. Trigonometri, seriler, differansiyel denklemler, türev sadece üniversitede kendini hoca sanan dinozorlar kendilerini tatmin edecek diye konulmuş derslerdir. Bu derslerin hepsini gördüm İTÜ ve YTÜ de yüksek lisans makine mühendisi olarak. Sanayide her türlü imalat ve analiz yöntemlerini gördüm hiçbirinde bu gereksiz zırvalıklar kullanılmıyor. Analizi zaten artık CAE yazılımları yapıyor. Eğitim sistemi tamamen 200 yıl öncesine ait. Türkiye’deki hoca odalarında oturup maaş alan ancak kendilerini geliştirmekten aciz bir avuç fosil yüzünden de gelişmesi imkansız. Kendisi de bilmiyor ki bu bilgiler ne işe yarıyor. Kullanmıyor da zaten. Aaada bir kireçli sulara yada çamaşır makinelerine test damgası vurmak dışında başarısı yok bu ülke mühendisliğinin. Bu kadar prof var topla hepsini yerden havalanan bir cihaz yapılmadı daha son 50 yıldır bu ülkede. Mühendislik öğrencisiyim diye ortada gezen çalışkanlar da var sözde. Onlar ne yapar takip edecek önderleri olmadığı için 70 sene önce projelendirilmiş ve imal edilmiş, internette zaten herşeyi ile var olan güneş enerjisi arabası yapar dururlar her yıl. İyi de napayım ben sokakta gitmeyecek aracı. Hadi onu geçtim zaten senden yıllar önce keşfedilmiş birşeyi üstelik de tamamen internetten araklayarak yeniden montaj haline getirmenin neresi mühendislik. Öyle hocaya böyle öğrenci işte. Tez verilir zatne hazırı kütüphanede vardır. Yada hoca kendi çıkartacağı kitabı için ingilizce kaynakları çevirmekten aciz olduğu için öğrencilerine parça parça çevirtir kaynakları kitap çıkartır. Ders şöyle geçiyor. Zaten her yıl aynı sınav sorularını soran hoca içeri giriyor. Saman sayfalı ve kendisine ait olan ve satın almak zorunda olduğunuz kitaptaki şeyleri tahtaya yazıyor. Siz de deftere geri yazıyorsunuz. İşte bu. Sonra aynı şeyleri ezberliyorsunuz ve sınav kağıdına tekrar yazıyorsunuz. Yani Kopyala-yapıştır. Ama derste kendi ezberinde olan 3-5 örnek dışında güncel internetten bir soru getirdiğinizde, hocalarımız CTRL+ALT+DEL haline geliyor. Kilitleniyor. Niye çünkü ezberci ve otomatik pilotta ders vermek kolay. Sınavları da asistana okut. İşte o kadar. Bu ülkede dersten öğrenci geçirmemek ile övünen gerçekten de öğretmenliği bırak, öğrenci bile olmayı hakketmeyen düşük seviyeli insanlar var. Övünüyor bununla. “Bu sene arcsin, cos bilmem neyi ezberlemeyen 25 kişiyi bıraktım” yada “Makine elemanlarında bilmem ne analizini denklem ile yapamayan 40 kişi kaldı”. Bu mudur? Ben demiyorum ki, tüm hocalarımız kötü yada yetersiz ama %70 olarak böyle hatta %80. Eğitim sistemi kendini artık ezberden çıkarsın. Artık hiçbir işe yaramayan formülleri ezberlemeyin. Cep telefonunun yapacağı sayısal hesaplamaları, formülleri ezberlemeyin. CNC tezgahların, CAD-CAM yazılımlarının otomatik yapacağı işleri T-Cetvelleri ile 6 ayda saçma sapan emniyet katsayıları ile israfa çevirmeyin. Hocalarımızın klasik savunması “ama eli ile çizsin ki, öğrensin zorluğunu” Niye? Sadece yarım dönem elle çizse, kuralları öğrense yetmez mi? O bile fazla. Türkiye’de yaşayan ve matematik dersinde eğitimini alan 16 milyon insandan kaçı ömrü boyunca Arctan60′ı yada değerini kullandı son 10 yılda? Bir kampanya başlatılsın dileğim. Ve artık okullar Osmanlı dönemindeki gibi çağdaş, modern ve çağını tam anlamı ile takip eden bir seviyeye çekilsin. Gerekirse mevcut hocalardan buna uyum sağlama ihtimali olmayan % 40 direkt emekli edilsin. Onlar tecrübelerini ayrıca seminerler ile satsın ve paylaşsın. Avrupa’da böyle. Mühendis olacak ise, önce 2 sınıfta uyanacaksın. Kendine geleceksin. Diyeceksin ki Kanadalı, İngiliz, Amerikan mühendislik okulları ne öğretiyor arkadaş. Tersine mühendislik nedir? CAD-CAM-CAE üçü bir arada nasıl kullanılır? Yeni ve yenilenebilir enerjiler neden şimdi her büyük şirketin yatırım yaptığı alandır? İngilizcem nasıl mükemmel hale gelir? Ben mezun olunca ne yapmalıyım? Öğrenci okulda öğrenemez. Öğrenci sanayide öğrenir. Daha ikinci sınıfta iken çıkacak sanayiye ücretsiz çalışacak. İlan veriyoruz gelin bizde ücretli çalışın iş öğrenin diye 3. sınıf öğrencisi dangalak 1.500 maaş istiyor haftada 3 gün gelmek için. Üzerine para vermesi gerekirken bu şekilde bir hiç olarak bomboş mezun oluyor. Sonra bakıyor ki kimse tecrübesiz elemanı işe almıyor askerlik için 6 ay daha kayboluyor. Yada daha ezikçe ve korkakça ve cahilce yüksek lisans yapıyor. Bu ülkede yüksek lisans yapanların %90′ı boşuna yapıyor. Ya okulda kalacağım diye kendini kandırıyor (ki bu da ayrı bir korkaklık, hijyenik mühendis) yada doktora ile iyice korkakça kaçıyor gerçek hayattan. Okuyacaksın arkadaş. Araştıracaksın. Anne babaya yük olmamak için de değil, para için de değil, öğrenmek için çalışacaksın. Ancak çalışarak öğrenirsin. Yüksek lisans bittikten sonra bakıyorsun 26 yaşında kazık kadar adam sıfır iş tecrübesi ile 2000 TL maaş istiyor. Kimse vermeyince de ilaç tanıtımcısı olarak iş buluyor. Mühendis olmak istiyorsan önce araştırmacı olacaksın. Bir avuç bilgi için kapı kapı gezeceksin. Kimse evinden ve okuldan başka yer görmeden hiçbirşey olamaz. Hijyenik mühendis kavramı bu işte. |
gönderen: dimak - 31/10/2011 - 10:32
|
| Konu Hakkında Yapılan Yorumlar: |
| yorum yapan(tarih) | yorum |
| ilkerzm (31/10/2011 - 11:01) | yazan kişi ağır ama haklı konuşmuş.güzel yazı.... |
| _mkn_ (31/10/2011 - 11:21) | Katılıyorum reform gerekli mühendislik eğitiminde. |
| n\a (31/10/2011 - 21:08) | fazlaca genelleme var ama genel olarak katılıyorum... |
| n\a (01/11/2011 - 01:02) | bu arada 3 idiots u da izledim. cuk diye oturdu... |
| ant_07 (01/11/2011 - 01:07) | yazan arkadaş kesinlikle haklı. herkes ileri gider biz geriye ama bu iş böyle nereye kadar gider. birilerinin dur demesi lazım artık bu sisteme sınavlar sınavlar sınavlar. öyle yada böyle bir diploma geçecek elimize ama çoğumuzun yapacağı iş zaten belli. sadece para kazanmak için çalışıcağız ve çoğumuz sabah yataktan kalktığımızda işimize küfredek gideceğiz offff her gün aynı diye. sıradan yozlaşmış olarak hayatlarımıza devam edeceğiz. |
| clayton (04/11/2011 - 12:19) | bunu bır forum sıtesınde gordum galıba haluk tatarın yazısı.yazıda cok haklı oldugu yerler var (eğitim sisteminin artık eskidiği öğrencilerin tecrübe kazanamadığı vb.)fakat bazı konulardada bır o kadar haksız ve kaba konusmus.öncelikle okulda doktora ve yuksek lısans yapanlara bok atmıs bunlar korkak hayattan kacıyor dıye.Burada herkesı aynı kefeye koyuyor.Tamam herkes ıcın yararlı olmuyor belkı ama unutmayın kı bu ulkede cok guzel arge calısmaları yapan hocalarımız yuksek muh.var.genel olarak bu tıp arge calısmalrında bulunanların hepsı doktor veya hoca.bu yazıda o sevıyeye gelememıs cok calısmıs ona ragmen okuldakı bır hocayla aynı parayı alan veya alamayan bırının sacma bır yakınması bok atmasıdır bu.pıyasada sadece kopyala yapıstır muhendıslık yapan veya proje ve belge ımzalamaktan baska ıse yaramayan da bı suru ınsan var.bu yazının bu hıjyen muhendıs kısmına hıc katılmıyorum orada sadece cekemezlıgını kıskanclıgını belırtmıs yazan kişi .yoksa burada yazan kısının deddıgıne gore hıc hoca olmasın kımse doktora yapmasın herkes yallah sanayıye sonucu cıkıyor.ıste bırazda bu yuzden gelısmıyoruz bu yuzden hala baskalarının yaptıgına agzımız acık bakıyoruz.onlar yapsın bız aynısını yapalım mantıgı var burda.yazık bence herkesı aynı sekılde degerlendırmek cok yazık |
