ne bir çocuk oyuncağı ne de kazanç kapısı |
"Şanlıurfa´nın Hilvan ilçesinde, boş zannettiği tüfekle oynayan 11 yaşındaki çocuk, halasını kazara vurarak öldürdü." [1] Türkiye´de ve dünyada yılda ortalama kaç kişi kazara bir çocuk oyuncağı tarafından öldürülüyor bilemiyorum ama bu oyuncaklar aracılığıyla ne yazıkki sık sık bilinçli olarak öldürüyoruz. İstatistiki bir çalışma var mı bilmiyorum ama ikinci dünya savaşı sonrası tüm dünyada (en azından modern dünya dediğimiz yerlerde) esen savaştan yılmışlık ve dünya barışı rüzgarının günümüzde yerini yeniden şavaş çığırtkanlığına terk ettiği hemen herkesin kabul ettiği bir gerçek olsa gerek. Ve işin garip tarafı artık silah deyince şu okuldaki insanların aklına "ölüm makinası" değil de "bir mühendislik ürünü" geliyor. [2] Bu yıl da 1-2 Mart da son model ölüm makinaları; mühendislik harikası olarak öğrencilere sunulacak. Üç-dört yıl önce Makina Teknolojileri Topluğu´nun hemen her alanda etkinlikler düzenleyeceğiz, araştırma geliştirme teknolojilerinin önemine vurgu yapacağız, belki kendi güneş arabamızı yapacağız, cad-cam eğitimleri ile okulun öğrenciye vermekte zorlandığı eksikleri tamamlayacağız gibi iddialarla çıktıklarında pozitif bir şeyler yapmak için katılmıştım bu kulübe. Ancak hemen ertesi yıl silah tüccarlarının okula girmesi için böyle bir etkinlik düzenleme kararı alındı. Kimin fikriydi, bu karar nasıl alınmıştı hatırlamıyorum. Ama tek bir seferlik olacaktı ve ben bu etkinlik için çalışmasam da varlığına katlanabilecektim. Diğer yıl kulüp yönetiminin ölüm tacirlerini ikinci kez okula getireceklerini söylemeleriyle kulüple bütün bağımı kopardım. Böyle bir utancın parçası olamazdım. İlk sene yanlış hatırlamıyor isem müzik kulübü, sinema kulübü ve elektrik mühendisleri odası öğrenci komisyonunun başı çektiği "Barış günleri etkinlikleri" düzenlenmiş. Filmler gösterilmiş, şarkılar söylenmişti. Bir kaç filmi izlesemde o arkadaşlara tepkilerinin çok fazla olduğunu, hiç kimseyle çatışmamalarını tembihlemiştim. Yanılmışım. Kendilerinden özür dilerim. Keşke o gün sizin yanınızda yer alsaymışım. Ne yazıkki biliyorum ki pek çok öğrenci ´savunma´ sözcüğünün vurgusundan etkilenip vatanseverlik hissiyatıyla, bazı öğrenciler de sırf sertifika almak için, kapitalizmin oyununa gelecek ve bu seminerleri takip edecek. Silahlar öğrencilere yüksek gelir kapısı ve refah bir hayat sürme şansı olarak sunulmaktadır. Bu sektörde çalışmak size gerçektende bunları sunabilir ama sizden neyi götüreceğini iyi düşünün. Geçen gün Maktek´e yeni üye olmuş biriyle konuşurken; o bahsetti "Sanki matah bir şeymiş gibi sunuyorlar. Çok garipsiyorum. Yalnız olduğumu sanıyordum" Biraz da yalnız değiliz demek için yazdım bu yazıyı ve basit bir çağrı yapıyorum; Bu etkinliğe katılmayın. Bu utancın bir parçası olmayın. Bazı öğretim görevlileri dersten çıkarıp seminerlerde yoklama alacağını söyleyecektir. -geçen sene yapmışlardı- Katılmayın. 1 2 |
gönderen: ilyas - 28/02/2011 - 11:34
|
Konu Hakkında Yapılan Yorumlar: |
yorum yapan(tarih) | yorum |
ilyas (28/02/2011 - 11:36) | |
malumkisi (28/02/2011 - 12:55) | ne yapalım herkes silahlanırken biz silah karşıtı mı olalım biraz mantıklı olalım lütfen eğer bu düzeni istemiyorsan gelirsin bu düzende sen en güçlü olursun sonra istemiyorsan haksızlıkları önle |
Orkun (28/02/2011 - 13:14) | Yazının ilk başında verdiğin örnek bireysel silahlanma ile alakalı ancak bunun altında karşı çıktığın şey savunma sanayii ni dışa bağımlı olmaktan kurtarmak için çalışma yapan insanların okulumuza gelmesi. Verdiğin örnekle altındaki yazı birbirini tutmuyor. Bireysel silahlanmaya karşı çıkmakla Savunma Sanayii Günlerine karşı çıkmak aynı şey değil bence arkadaşım. |
chorock (28/02/2011 - 17:44) | okula petrol sektörü temsilcileri de gelmesin, hatta Tüpraş a falan teknik gezi de yapılmasın. Sonra molotov kokteyli yaparlar nice Serap lar ölür iett otobüslerinde yanarak. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/13130045.asp |
.görk (28/02/2011 - 19:52) | yalnız değilsiniz... |
Larva (01/03/2011 - 00:10) | TSK bugüne kadar hangi düşmana karşı savaşmıştır? hepsi iç mihrak :)) pardon hepsi amerikan uşağı dış mihrak :)) darbelerle dolu dolu geçen yılların ardından, güzelce silahlansın bu ordu... hiç karşısında silahlı dış düşmanı olmadı ama yarın öbür gün protesto eylemleri olur bu ülkede, kaddafi misali uçaklar işe yarar... görende dünyanın bir yerinde zulüm var TSK orada adaletin timsali... ancak batılı 3 5 emperyal devletin dünyanın değişik yerlerinde çıkarları için uşaklık yapar. Halkı yoksulluk sınırın kilometrelerce altında yaşayan bir ülkede, emperyalist sermaye üniversitelerde ağırlanıyor... |
Can Çelik (01/03/2011 - 08:51) | okula petrol sektörü temsilcileri de gelmesin, hatta Tüpraş a falan teknik gezi de yapılmasın. Sonra molotov kokteyli yaparlar nice Serap lar ölür iett otobüslerinde yanarak. argüman müthiş... |
emre (01/03/2011 - 16:55) | ilyas şu an yaşadığımız zaman diliminin çok ötesinde konuşuyor. yani olması gereken de bu, fakat geçmişte kalan insanlar bu tarz fikirlerin hep karşısında yer alacak. bana göre bırak silahı, 6 ay 12 aylık askerlik bile çok saçma. son 50 senede kim askerde öğrendikleriyle savaşa katıldı? kıbrıs çıkarmasını mı örnek vereceksiniz. bırakın allasen, kıbrıs 1 tane ülke tarafından kktc olarak gözükmüyor. tüm dünya devletleri o adayı kıbrıs rum kesimi olarak tanıyor. artık devir savaş devri değil. o yüzden bu ve bunun gibi çalışmalar sadece geçmişte kalacak. şu an devir bilgi çağı, 30-40 sene önce "göğüs göğüse çarpışmadan" soğuk savaşa geçildi. biz hala tanktır, tüfektir, havacılıktır sallayıp duruyoruz. israilden uçak almışız da sonra artık onları kendimiz üretiyormuşuz. eyvallah baba saygım var senin üretmene. ama 1 tane ürettiğin uçağı 1 tane savaşta kullandın mı? biliyoruz ki afganistana piyon olarak gittin, (afgan halkıyla amerika arasında köprü için) biliyoruz ki ırak´a piyon olarak gittin, (müteahhitlik için kandırıldın şimdi geri döndün, ağzına bir tutam bal çaldılar değil mi?) biliyoruz ki ermenistana karşı bile dik duramıyorsun. (anca amerikan parlamentosuna ermeni soykırımı iddiaları gelince 1-2 bakanı washington´a göndermekten başka bir halt yiyeceğin yok. hani tüm dünyaya ermeni soykırımı olmadığını kesin olarak kanıtlayan belgelerle tüm ülkelerde localar kurmak? hani devlet olarak bu fikirleri yaymak için dernekler, sosyal ağlar, gruplar, örgütler kurmak? hani dünyanın dört bir yanında konferanslar düzenlemek? noldu? sinanoğlu´nu hatırladınız değil mi? sizce devletin yapması gereken bir işi sinanoğlu mu yapmalıydı son 20 senedir? bu adamı kovdunuz, odtüden attınız, 50´den fazla üniversiteye girmesini yasakladınız! neden? çünkü doğruları konuştu. ytüde "durul ören" rektörken verdiği konferansta durul örenin gözüne baka baka 500 kişinin önünde ona saydırdı diye ytüden de kibarca git dediniz. bunları unuttuk mu sandın? yemişim senin ssgni!) bugün sinanoğlu okula gelse onu ağırlayacak konferans salonu bulamazsınız, gelenlerin yarısı dışarda kalır; bugün ermeni soykırımı olmadığına dair okulda bile gösteri düzenlemek isteseniz izin alamazsın çünkü amaç üzümün üzüm olduğunu kanıtlamak değil tüm üzüm bağını görmezden gelmek, "ölü taklidi yaparsak giderler" modunda takılmak!!!! şimdi gidin konferansa ve size zerre kadar değer vermeyen insanları dinleyin at gözlüklerinizle. o at gözlüklerinizi çıkardığınızda da, biraz da ülkeniz için çabalayın çünkü en başta başınızdaki adamları eğitmeniz gerekiyor. EVET o konferansa gelip konuşan her önemli sandığınız kişiyi eğitmemiz gerekiyor. EVET! benim öğrenci görüşüne ihtiyacım yok, onların görüşlerine zerre önem vermiyorum diyen akademisyenleri eğitmeniz gerekiyor. EVET! bunu yapacak olan sizsiniz! eğitimin ve öğretimin hayat boyu süreceğini onlara hatırlatacak olan sizlersiniz. çünkü onlar bunu unutalı 70 sene oldu.... Not: amaç hiçbir siyasi görüşe ya da düşünce biçimine karşı olmak değildir. belki konuyu açan arkadaşın öyle bir görüşü varsa da bunu devam ettirmek için yazmadım. (bkz: bana dokunmayan yılan bin yaşasın) (bkz: ölü taklidi yaparsak gider belki) (bkz: maymun olmakla adam olmak arasındaki ince cizgi) (bkz: yapma demiyorum hobi olarak yine yap) |
malumkisi (01/03/2011 - 20:10) | bana laf atan kendini sosyal sanan insanlaradır öncelikle benim olaya sırf sosyal olmak açısından baktığımı diyorsan 1. sınıfım ama her sınıftan arkadaşım var 4 te 3 te 2 de 1 zaten alayına var sosyal olmayi istemek kötü birşey değil asosyallerin uydurması ssg günlerine gelince benim tek amacım bu ülke için yeri geldiği zaman savunmasında tek güç olmasını sağlayacak ekipman üretebilmek keşke dünyanın en iyi savaş mühendisi olsaydım da ülkemiz şuan amerikadan daha güçlü olsaydı da israilin 9 vatandaşımızı şehit ettiği saniye tepelerine binseydik bu öyle hayali maçanın yapabileceği güç değil turbo motorlar yenilmez tankların efsane uçakların sağlayabileceği güç eğer bugün gelseydiniz taiden gelen kişinin f 16 ların kodlarının elimizde olmadığını ve bunun ileride(savaş anında ) çok büyük tehlike olduğunu bildiklerini ve bu yüzden milli firmalar kurulduğunu söyledi bunu resmi ağızdan duyar acizliğimize üzülürdünüz siz bence yanlış tezi savunuyorsunuz kişisel silahlanmaya bende karşıyım ama ülkemizin düşmanı çok ve bunlar kaportayla değil silah gücüyle korunuyor tabiki milli araba da olsun ama ondan daha önce savunmamız olsun sonra filistene bakar zulüm bu der boşboş ağlanırsınız ama gücümüz olsaydı yaptırımlarda bulunurduk ama şimdi bizim kulağımızı çekenlere nasıl kafa tutalım filistin için birde bizdeki kraldan çok kralcılık nedir ya bu düşüncelerin çevrecilik savaşa hayır hepsi amerikanın yaydığı düşünceler biz silah üretince mi dünya mahavoluyor biz nükleer enerji isteyince mi zararlı oluyor mantıklı olun gelmeyin oyunlara |
emre d. (01/03/2011 - 20:43) | burdaki yazılan yorumların hiçbirinde senle ilgili bir konu yok :) benim açtığım konu başlığında üzerine alınıp cevap vereceğin bazı şeyler olabilir o da senin hakkındır. sen baya bi heyecan yaptın arkadaş :) hele bi otur soluklan... |
edizytu (01/03/2011 - 23:02) | bana da çok tuhaf geliyor, herşeyi bir kenara bırakın vatan -millet sakarya edebiyatında geçelim, geriye ne kalcak, bir mermini bir insanı nasıl parçaladığını simülasyonu yapıp, statik dinamik hesaplarını yapıp beyni gelirse şöyle felç kalır omiriliğe gelirse 120 kN ile yürüyemez yada şu füzenin dinamik hesapını yapta şu kasabayı yerle bir edelim gibi.. ve bizde "düşmanımızı" alt ederiz ne olur jetler yapsak ,tanklar, tüfekler, uçaklar yapsak, hatta uzaya gitsek ne olurki en fazla eli kanlı katil abd gibi bir silah sanayi devi ardında nerde savaş çıkarsak diye düşünür dururuz "ya şu son tasarladığımız roketi hangi milletin üstüne atıpta teorik bilgilrimzi pratikleştirsek..." diye etrafta gezmek EN BAŞTA MÜHENDİLİK ETİĞİNE AYKIRIDIR. ONDAN DA GEÇTİK İNSAN ETİĞİNE AYKIRIDIR. YANLIZ DEĞİLSİN ARKADAŞIM BENDE KATILMIYORUM HERKESİDE KATILMAMAYA DAVET EDİYORUM... |
gencscientist (01/03/2011 - 23:53) | "Düşmanınızın silahı ile silahlanın" bu söz sizin iç ne anlama geliyor bilmiyorum fakat benim için çok önemli.tamam bende insanlar ölmesin silahlar olmasın diyorum fakat cinayetler habil ve kabilden beri var.bu bir gerçek.eğer sen güçlü olmazsan yani silahlanmazsan yani savunnma sanayiini geliştirmezsen hergün binlerce insanın "savunmasızca" ölür yani filistindeki gibi tanka taş atarsın sapantlarla savunmaya çalışırsın birazcık gerçekçi olalım aynı polis olmazsa kimse kimsenin hakkına riyayet etmez güvenliğin huzurun olmaz bu huzur polis ne ile sağlar silahla.eğer kendi silahını üretmezsen kendi paranla aldığın f16 nı daha kaldıramadan bozarlar ve hareket ettiremezsin ülkeni yerle bir ederler. |
emre d. (02/03/2011 - 00:41) | kişi başına düşen milli geliri baz alırsanız, o ülkenin refah seviyesinden bahsedebiliriz. madem türkiyeyi örneklerle anlatamıyorum başka ülkelerden bahsedelim. bugün aylık geliri en yüksek 15 ülkeyi araştırırsanız amerika dışında hiçbirinin düzenli ordusu olmadığını bu kaynakların eğitime, bilime, tıpa, fene, araştırmalara, lablara, ünilere rahatça aktarıldığı görürsünüz. dünyanın en büyük 5 ordusunu baz alırsanız amerika dışında hepsinin milli gelirinin ilk 100´e dahi giremediğini görürsünüz. (110, 132, 136 vb...) bu durumda silahlanmamızı amerika bile destekler arkadaşlar ekonomimiz bu sayede geride kalıyorsa. bu kaynakları akıl fikir aramada kullansak ya! kimse gelip üniversitemizde bizi aptal yerine koymasa. bunu yaparsak yarın herkesin gözüne baka baka yalan söyleyemez o konferansa gelenler. bu kadar rahat ellerini kollarını sallayamazlar. -- @gencscientist: düşmanımız eğitimle, bilimle silahlanıyor. ordu ile, asker ile, tank ile, uçak ile değil. bugün dünyanın en iyi tank üreticisi, uçak üreticisi ne israil ne de amerikadır. tabi ki ALMANYADIR. bmw gibi bir markanın eskiden uçak ürettiğini biliyor muydunuz? http://tr.wikipedia.org/wiki/BMW ama nedense almanyaya bakarsanız ordu diye bir kavramın olmadığını görürsünüz. hatta kitle olarak silahlanma bile yasaktır. buyrun teknolojimizi kıyaslayın şimdi almanya ile. ancak bizim gibi gelişmekte olan ya da her tür oyuna müsait olan bir ülkede bu "aa silahlanma iyiymiş olum süper lan tank yapalım uçak yapalım hadi ordumuzu büyütelim" denilir. ama bilinir ki onların denendiği ülkedir türkiye, ırak, filistin... almanya teknolojisini, bilgisini, birikimini satarak bu duruma gelir bizse "silahlanalım olm yarın bigün savaşırız belki" deriz. böyle düşündüğümüz sürece ilerleyemeyeceğiz. düşünün bakalım bu aklı bize kim veriyor?? |
dmtrov (02/03/2011 - 01:06) | ilyas sana katılıyorum. üniversitelerde böyle etkinlikler düzenlenmesini iğrenç buluyorum. bugün eğitime ayrılmayıp da ´savunmaya ´ ayrılan bütçelerden verilen teşviklerle para kazanan şirketler okulumuzda... bilim insanların hayatını kolaylaştırmak içindir ve etiği vardır. insan öldürmek bilim olamaz.. savunma diye birşey yoktur. bugün kaddafi de halkına karşı kurduğu düzeni ingiltereden aldığı silahlarla savunmaktadır.. günümüzde sıcak savaş yoktur 1 atom bombasıyla bile dünya yokolabilecekken bu tarzda teknolojilerin savunmaya ya da savaşa bir getirisi olmaz.... şu an katılımcı bazı firmalarda mühendis ölümleri artmıştır ve tıpkı askeriye açıklamaları gibi intihar olarak gösterilmektedir.. görevi bilim üretmek olan üniversitede silah tekellerinin ne işi var tüm hocalarıma sorarım? o silahlar birer tüketim ürünüdür ve satışı da ancak savaşlar sayesinde olur ; dolayısıyla şirketlerin reklam kampanyaları savaş çıkarmakla yürür....insanları öldürerek para kazanmak eskiden ´cellatlık´ olarak adlandırılırdı. ama durun 1 dakika sanki biz mühendis adayıydık nasıl cellat olduk? elimi altın musluğumdan akan kanla yıkayacağıma kumla, çamurla temizlerim daha iyidir... |
gencscientist (02/03/2011 - 01:36) | almanyanın anayasasını kim yazmış? almanyadan amerikan askerleri kaç yılında çıkmış? general şirketler grubu kimdir? david rockafeller kimdir? bırakın bu temiz toplum edebiyatını? eğer gücün varsa istersen dünyada barış ortamı yaratırsın osmanlı gibi istersen zülüm,savaş,sömürü ortamı yaratırsın amerika ingiltere gibi gücün olması için paranın ,silahının ,özgün teknolojinin olması gerekir. sorulara gelince almanya anayasasını 2. dünya savaşından sonraki dönemde amerika yazmıştır tıpkı japonya gibi adamlar. amerikan askerleri 2003 te çıktı almanyadan tamamen çekildi gerisini sen düşün. diğer soruların cevabınıda sen bul. biz demiyoruz bilim teknik ten uzak dur zaten ar ge yatırımı yaparsan silah gücünü elde edersin.silahtan bende nefret ediyorum ama düzen bu , bu düzen yıkılmadan başka şansın yok.dünyanın en büyük savunma firmaları daha bugun ssg de söylediler 1. amerika 2.çin ..diye gidiyor. |
noyan86 (02/03/2011 - 22:31) | İlyas, Bizler içinde bulunmadığımız için savaşın ne kadar beter birşey olduğunun farkında değiliz... Diyelim ssg yi yapmadık türkiye de kafa göz patlatan makinalar silahlar üretmeyi bıraktı... ne olacak zannediyorsun ki??? Bombalar üzerine yağacak, kurşunlar kafanı gözünü patlatacak, antep in nizip ilçesinde, 6-7 yaşlarında 1,5 yıl kadar yaşadım, sınırdaydık, geceleri silah sesleri duyardık hiç ama hiç bitmezdi, çocuk olduğumdan silahlı adamların birazdan evi basacağını zannederdim... Biz (babam, annem ve ben) silahsızdık, ssg den yada silah teknolojilerinden haberimiz yoktu ama kurşun sesinden uyuyamıyorduk... Yine silahlı birileri ülkene bilmemne amacıyla geldiğinde küçük kardeşini yada seni aileni kim koruyacak, devlet dediğin kurum böyle bir riski göze alabilir mi? İçinde yaşayan çocuklarını silah geliştirmeyerek ve silah anlamında bağımsızlaşmayarak sahipsiz bırakabilir mi? Burada amaç silahlanarak insanları katletmek değil, zalimden güçlü olarak saldırmamasını sağlamaktır... Her an hırsız girebilecek bir evde oturduğunu düşün, aileni ve çocuklarını evde silah barındırmayarak riske atabilecek misin? Ayrıca savunma sanayii ne yapılan yatırımlar sayesinde iletişim teknolojileri gelişmektedir, ulaşım teknolojileri gelişmektedir, enerji ile ilgili teknolojiler gelişmektedir... Erdemlik felsefesinde sebep sonuç ilişkisine bakılır. Adam öldürmek kötüdür denebilir ancak her şartta adam öldürmek kötü değildir, eğer karşıdaki kişi zalimse ve sana zarar vereceğine kanaat getirdiysen kendini savunurken adamı öldürdüysen buna kötü demek mümkün değildir... Savunma Sanayi Günleri,; teknolojilerden bahsetme günleridir, zalimlerden daha güçlü olmak ve çocuklarımızı korumak için gereklidir, lütfen gidiniz... Olaylara tek açıdan bakmayınız! |
dmtrov (03/03/2011 - 01:19) | noyan bu çağda hala sıcak savaş beklemen tuhaf geldi bana... sana sorarım şu an ürettiğin silahlar nerede kimin için kullanılıyor bir düşün? kimi kimden korumak için kullanılıyor? nedense en çok korunan NATO mesela.. şu an ki sıcak çatışmalar ya silah tekellerinin, ya da güvendiğin bazı yerlerin rant ve varolabilme kaygısıyla yarattığı şeylerdir. amerika ırak a girdiğinde senin savunma amaçlı silahların ırak halkında mıydı? israil filistine girdiğinde o bahsettiğin küçük kardeşler senin ürettiğin silahlarla korundu mu yoksa o çok övdüğün teknolojiye taşlarla mı yanıt verdiler?.. kimsenin türkiyeyi işgal etmek gibi bir derdi olamaz çünkü o kadar masrafa gerek yok.. farklı yollarla zaten o hale gelmiş. haa silah üretilmezse karşı konulabilir mi dersen konulamaz. silah nezaman üretilir biliyor musun senin eline geçeceği zaman üretilir ezilenler birgün uyanıp da karşı koymaya giriştiği zaman üretilir, o son noktada silah meşru hale gelir. emin ol o şirketler senin ülkeni savunmak için silah üretiyorlar para kazanmalarının onlar açısından bir önemi olduğunu sanmıyorum. bunları düşüneceğine bence eğitime ayrılan bütçeyle ´´savunma´´ ya ayrılan bütçeyi karşılaştırmaya bak sen derim.. netten polemik yaratmayı sevmem ki her istediğimi de konuşamıyorum malum bizi de savunurlar sonra:D kal sağlıcakla.. |
gravedigger (03/03/2011 - 16:46) | Bu etkinliği savunan arkadaşlarda kendini savunma gücüne sahip olma argümanı var. Bu argümanın arkasında da potansiyel düşman kavramı ortaya çıkıyor. Neden potansiyel düşman ? Belki her ülke bu şekilde potansiyel düşmanlar uydurarak bu noktalara geliyorlar. Bu mesaja safça denebilir ama bana göre potansiyel düşmanlarla ve onlara karşı savunma masallarıyla uyutulanlar gerçekten saf. Bir ülkenin en iyi mühendislerinin insan öldürme araçları ürettiğini düşünebiliyor musunuz. İnsanlık adına bunu içinize sindirebiliyor musunuz. |
noyan86 (03/03/2011 - 21:11) | bir gün uyandı türk milleti gazeteler kıbrıstaki türklerin öldürüldüğünü yazıyordu... sene 64 falan... o zamanlar ssg falan yapılmıyor silah falanda üretmiyoruz ancak alıyoruz lazım olur belki diye... birileri amerikan emperyalizmine karşı türkiyede gösteriler düzenliyor, sloganlar atıyordu, mitingler hiç bitmiyordu... ama insanlar ölmeye devam ediyordu... Hadi diyordu kıbrıstan bir çocuk kurtarsanıza bizi!!! Türkiye asker gönderecek donanması yok, uçak gönderecek uçakların kalkmasına izin yok... 2011 de ytüye gelen firmalar aselsan vs insanlar öldürüldüğü ve bütün dünya seyrettiği için kurulmaya başlanıyor... Bu arada hala birileri slogan atıyor amerikan empeyalizmini suçluyor ama çocuklar öldürülmeye devam ediyordu... Sloganlar bir türlü çocukların ölmesini engelleyemiyordu... askeri gönderdin haberleşemedini irtibatın kesildi, o zamanlar ssg falan da yapılmıyordu... silah falan da üretmiyorduk... 64 de başlayan kanın dökülmesi olayını 74 te durdurabildin... ayşe tatile çıkmasın diye uğraştık ama izin çıkmadı... bazıları nükleer santrale karşı çıkarlar, ama elektrikle söndüğünde yada devlet devaülasyonla iflas bayrağı açtığında herhangi bir fikir ortaya atmazlar araştırmadan incelemeden rüzgar var güneş var derler... bazıları ssg ye karşı çıkarlar ama çocuklar ölmeye başladığında herhangi bir fikir ortaya atmazlar araştırmadan incelemeden silahlar çocukları öldürmesin derler... ben onlardan olamam ve olmayacağım... beyler... asıl siz kendinizi kandırmayın... biraz tarih okuyun... |
ilyas (04/03/2011 - 18:37) | @orkun "Verdiğin örnekle altındaki yazı birbirini tutmuyor. Bireysel silahlanmaya karşı çıkmakla Savunma Sanayii Günlerine karşı çıkmak aynı şey değil bence arkadaşım." Bireysel silahlanmanın kötü, kitlesel silahlanmanın iyi olduğunu söylüyorsun. Diğer bir deyişle; töre, aşiret ya da kişisel çıkar çatışması bir insana öldürmeyi emrettiğinde kötü; ama devlet emrettiğinde iyi. Başlıkta da dediğim gibi; "ne .. ne..." yani ikisi de değil. Bireysel silahlanma, silahın çocuk oyuncağına dönüşmesine; devletin silahlanması ise mühendislerin burayı gelir kapısı olarak görmesine neden olmaktadır. Ben açıkçası ahlaki açıdan arada bir fark görmüyorum. Devletin öldürerek ganimet elde etmesini iyi olarak ortaya koymak esasen kendi kişisel ganimetini düşünmekten başka bir şey değil. Yaşamak için insan öldürmenin ahlaksızlık olduğunu söylüyorum. Tamam birisi üzerine saldırdığında hiç hesapta yokken kontrolün dışında ani tepki verirsin. Karşındakinin yaralanmasına neden olabilirsin ya da kötüsünü yapmış olabilirsin; yani bu tamamen iç güdüsel bir harekettir. Ama eğer gene kendi vicdanın seni mahkum etmiyorsa. İyi yaptım diyebiliyorsan yine ahlaksızsındır. Biraz konu dışı bir cevap oldu ama planlayarak adam öldürmeye gitmek etik ile bağdaşamaz. Daha fazla uzatmayayım kitlesel silahlanmak, bireysel silahlanmadan daha ahlaklı bir durum değil diyerek son vereyim. İyi günler... |
ilyas (04/03/2011 - 19:14) | @malumkisi "ne yapalım herkes silahlanırken biz silah karşıtı mı olalım biraz mantıklı olalım lütfen" Evet öyle olun. Herkes kirlenirken siz temiz kalın. "eğer bu düzeni istemiyorsan gelirsin bu düzende sen en güçlü olursun sonra istemiyorsan haksızlıkları önle" Bu üzerinde uzun uzun konuşulabilecek bir tartışma konusu; ´bir düzeni yıkmak için içinde yer almak mı gerekir; yoksa düzeni reddedip dışarı mı çıkmalıdır?´ Sanırım tarihte ikisinde örnekleri var; örneğin. Mustafa Kemal düzenin başında sayılabilecek bir konumdan ´Yurtta sulh; cihanda sulh´ demiş. Ve gördüğün üzere -kendisini örnek aldığını söyleyen- hemen hiç kimsenin düşüncelerinde bu fikirden eser yok. Farklı bir örnek olarak da Martin luther´den bahsedebiliriz. Düzeni reddetmiş; dışarıdan devrim yapmış. İnsanları kilisenin boyunduruğundan kurtarıp özgürleştirmek istemiştir. Her ne kadar bugünkü takipçileri başarılı olduğunu söyleseler de bence o da insanların özgürleşmesini sağlayamamış. Üçüncü bir yol belki Yunus Emre´ninki düzenin içinde miydi yoksa dışında mı tartışılır. "benim işim sevgi için" demiştir. İnsan sevgisini insanların kalbine işlemek için diyar diyar gezmiştir. Okumuş anlatmıştır. Ama başarılı mı tartışılır. Ben üçüncü yolu örnek almak niyetindeyim. Fikri söyledim. Sizi dinledim. Üstelik artık gezmek zorunda da değilim. Bu konuyu da çok uzatmayalım. Apayrı bir mesele. "dünyanın en iyi savaş mühendisi olsaydım da ülkemiz şuan amerikadan daha güçlü olsaydı da israilin 9 vatandaşımızı şehit ettiği saniye tepelerine binseydik" Sanırım sene ikibinyedi. Maktek´in nükleer enerji sempozyumu vardı. Söz alan öğrencilerden biri heyecana gelip Nükleer bomba da üretelim; Bugün Amerika, İran´a giremiyorsa korktuğu içindir. bizden de korksunlar. demişti. Benim daha iyi bir önerim var; hidrojen bombası yapalım; atalım avrupaya bir kaç tane. Sonra ver elini Viyana. İstediğin kadar gir çık. Hem kuşattılar da alamadılar; diyemezler daha fazla. Yani bu düşüncedeki bir insana söyleyebileceğim pek fazla bir şey yok. "bu öyle hayali maçanın yapabileceği güç değil turbo motorlar yenilmez tankların efsane uçakların sağlayabileceği güç " Re re re Ra ra ra. Bizim takım takım çok yaşa. "eğer bugün gelseydiniz taiden gelen kişinin f 16 ların kodlarının elimizde olmadığını ve bunun ileride(savaş anında ) çok büyük tehlike olduğunu bildiklerini ve bu yüzden milli firmalar kurulduğunu söyledi bunu resmi ağızdan duyar acizliğimize üzülürdünüz " Bkz: silah satan adam. "kişisel silahlanmaya bende karşıyım ama ülkemizin düşmanı çok ve bunlar kaportayla değil silah gücüyle korunuyor." Atom bombası isteyen çocuğa verilen cevabı söylüyorum; "ülkeni korumak için; ülkendeki zeytin ağaçlarını korumalısın." "ama gücümüz olsaydı yaptırımlarda bulunurduk ama şimdi bizim kulağımızı çekenlere nasıl kafa tutalım filistin için" Ülkeni güçlü tutmak istiyorsan; ülkendeki zeytin ağaçlarını korumalısın. Bu cümleyi iyi belle. Şimdi bunu anlayabilecek durumda değilsin belki ama zihninin bir köşesine yaz. Günü gelince kavrarsın. "hepsi amerikanın yaydığı düşünceler" Hep bu evangelistler yokmu. "biz silah üretince mi dünya mahavoluyor biz nükleer enerji isteyince mi zararlı oluyor" Benim sesimi sadece senin duyuyor olman, diğerlerinin duymuyor olmaları. Diğerlerini masum yapmaz. Nükleer enerji konusuna birazdan değineceğim. İyi günler. |
ilyas (04/03/2011 - 19:37) | @chorock Benzer örnekler vererek tartışmayı zenginleştirmek güzel bir teknik ancak senin yaptığın şeyin adı çarpıtma. İzin verirsen malumkişiye nükleer enerji hakkında bir şeyler de diyeyim. Konuyu bağlayacağım. Şimdi nükleer enerji isteyenler neden ister? Ucuz enerji elde etmek. Her ne kadar kendileri bunun insanlık için falan olduğunu iddia etselerde gerçekte yatırımcıların amaçlarının daha çok para kazanmak olduğuda bir gerçek.* Neyse bunlar nükleer enerjinin avantajları. Peki karşı çıkan neden karşı çıkar; öncelikle kurulacak alanda ve çevresinde doğa ve canlı yaşamı yok olacaktır. İnsanlar çok dert değil belki ama diğer canlıların habitatını böyle etkileme hakkını insanoğlunda görmemektedirler. İkinci ve belki daha önemli konu; nükleer atıklardır. Yani yarım yüzyıl enerji üretecek bir nükleer tesisin bir kaç bin yıl zehir saçacak olmasınında gelecek nesillere ihanet olduğunu söylemektedirler. Yani ortada artılar ve eksiler var ´buna değer mi?´ sorusu ya da ´ihtiyacımız var mı?´ sorusu tartışma konusu olabilir. "okula petrol sektörü temsilcileri de gelmesin" Petrol ile enerji üretimi yine artıları ve eksileri olan bir konu. ama yine bizim konumuz değil. Ama petrolün kullanımının amacı enerji üretmek; senin verdiğin örnekte enerji üretme amacından farklı kullanımı söz konusu. Oysa Silahların ereksel nedeni adam öldürmektir. Benim verdiğim her iki örnekte de adam öldürmek için kullanılmaktadır. Bu nedenle de bilinçli olarak çarpıtma yaptığını düşünüyorum. Çünkü aradaki farkı fark etmek için dahi olmak gerekmiyor. Umarım sadece heyecandan ötürü gözünden kaçmıştır. İyi günler. * Neden böyle düşünüyorum biliyor musun? Kısaca; karbon kredisi. |
ilyas (04/03/2011 - 19:38) | @Can Çelik Ne demek istediğini -niyetini- anlayamadım. Okuduğun için teşekkürler. İyi günler... |
ilyas (04/03/2011 - 19:57) | Hadi biraz şarkı dinleyelim. |
ilyas (04/03/2011 - 20:03) | @emre "ilyas şu an yaşadığımız zaman diliminin çok ötesinde konuşuyor. yani olması gereken de bu, fakat geçmişte kalan insanlar bu tarz fikirlerin hep karşısında yer alacak." Öncelikle bunu bir iltifat olarak kabul ediyorum. Ve teşekkür ediyorum ancak bunun geçmişle ya da gelecekle alakalı olduğunu sanmıyorum. Asırlardır gerek bu topraklarda gerekse Asya´da Avrupa´da milyonlarca insan söylemiştir. Yaşamak için öldürmek ahlaka sığmaz diye. Kitlesel silanmaya karşı çıkış nedenlerimiz sanırım biraz farklı. Sen daha çok zararları üzerinde durmuşun. Elbet yaşamak için gıda ve teknoloji üretimine aktarılması gereken paranın öldürmek için harcanması beni rahatsız eder. Senin dediklerine de katılıyorum; Ama benim esas derdim bu değil. Bunun insan olmakla bağdşamayacağını söylüyorum. "amaç hiçbir siyasi görüşe ya da düşünce biçimine karşı olmak değildir. belki konuyu açan arkadaşın öyle bir görüşü varsa da bunu devam ettirmek için yazmadım." Sanırım bütün siyasi görüşlerden benim sözlerime hak verenler olabileceği gibi karşı çıkanlar da olabilecektir. Ayrdıca Maktek bütün siyasi görüşleri kendisinden uzak tutmak gibi bir ilke de edinmiştir. Yazdığım yazı da siyasi bir bağlantı görmediğim için belirtme gereği duymamıştım ama verdiğim resimde özellikle "KATILMIYORUM" yazdım. Tamamen kendi fikrim olduğu için. Dediğim gibi rakamlar, ya da kimin daha çok para kazanıp daha refah yaşadığı çok umrumda değil; ama sanırım bahsettiğin en büyük beş ordu ve en büyük ortalama gelire sahip beş ülke. Kimin oyuna geldiğini daha iyi anlatıyor. Gerçi yüksek gelire sahip olmak bir göstergemidir tartışılır; Hayattan göreceli mutluluk oranlarını karşılaştırmalılar belki. O da farklı dinler ve hayat felsefesine sahip olmalarını göz önüne alırsak çok mantıklı bir karşılaştırma olmaz. İyi günler |
ilyas (04/03/2011 - 20:18) | @ noyan86 "Asırlardır insanlık tarihi; savaşlara, yarışlara, sömürülere, katliamlara, doğal afetlere ve daha pek çok olaya tanıklık etmiştir. Kimi zaman toprak, kimi zaman hırs, kimi zaman para, kimi zamanda din için insanlar birbirlerini öldürdüler. Dünya hızla dönmeye devam ederken artık insanlar sadece para için savaşır, etraflarına zarar verir oldular. Para hükümdarlığını ilan etti ..." Sana bundan başka cevap verirsem sakin olamam. Korku edebiyatı yapmaktan vazgeç. Ve gerçekten zeytin ağaçlarını korumanın nelere kadir olabileceğini düşün. İyi günler... |