Pancar Motor(Erbakan’ın Motor Fabrikası) |
arkadaşlar bugün pancar motora gittim ve hala 30 yıllık motorlar üretiliyo türkiyenin ilk motor fabrikası neden böyle suçlu benmiyim diye lütfen kendimize soralım. Almanya’dan büyük bir aşk, şevk, azim ve heyecanla Türkiye’ye dönen Erbakan, l Temmuz 1956 yılında 200 ortak toplayarak Konya’da Gümüş Motor Fabrikası’nı kurdu. Böylece düşlerini hayata geçirme olanağını yakaladı. Tarımsal sulamada kullanılan 5-15 beygir gücünde motor ve pompaları üretmek üzere kurduğu bu fabrikanın açılışına ilim ve irfan sahibi olan ve Türkiye’nin sanayileşmesini çok arzulayıp tavsiye eden Mehmet Zahit Kotku Efendi de katıldı. Büyük yankılarla ve ihtişamla açılan Gümüş Motor Fabrikası çok uzun ömürlü olmadı. Erbakan’ın yönetimindeki Fabrika iki yıl sonra büyük bir mali krize girerek batma noktasına geldi. Bunun üzerine en büyük hissedar olan Şeker Şirketi fabrikaya el koydu. Erbakan’ın kurduğu Gümüş Motor Fabrikası, bugün Pancar Motor adı altında çalışan fabrikanın oluşumunu başlattı. Erbakan’ın 1956 yılında kurduğu Gümüş Motor Fabrikası’nda 850 işçi çalışmakta idi. Yılda yüzde yüz yerli 5000 dizel motoru yapılıyordu. Erbakan 1963 yılma kadar üniversiteden izinle ayrılmış fabrikanın genel müdürlük ve idare meclisi reisliğini devam ettirmekte idi. Bu genç bilim adamı her şeye rağmen Gümüş Motor’un devam etmesini, hatta Gümüş Motor’un yerli araba üretmesini istiyordu.” 1960 yılında, Ankara’da yapılan Sanayi kongresinde konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi Motor Kürsüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Necmettin Erbakan Türkiye’nin kendi otomobilini yapabileceği fikrini ortaya attı. Bunun üzerine zamanın ihtilalcileri de, Eskişehir Demiryolları CER Fabrikası’nı Erbakan’ın emrine verdiler. Buradaki Türk mühendis ve işçilerle el ele veren Erbakan, Türkiye’nin ilk ve tek “Devrim” adlı yerli otomobilini yaptı |
gönderen: segman - 05/06/2010 - 23:12
|
Konu Hakkında Yapılan Yorumlar: |
yorum yapan(tarih) | yorum |
n\a (05/06/2010 - 23:16) | türkiyede hiçbir iyilik cezasız kalmaz diye bir söz vardı. |
aoner1903 (05/06/2010 - 23:57) | devrim isimli bir otomobili türkiyede sokaklarda dolaştıracaklarını mı sanıyordunuz? diye de bir söz vardı... |
justinhere (06/06/2010 - 11:05) | yazık cok yazık neler neler ucup gidiyo elimizden haberimiz yok ![]() |
SEÇking (06/06/2010 - 13:22) | erbakanın devrimle bi alakası yok bunu salih kaya sağının anılarından görebilirsiniz siyasetle ilgileneceğine işine baksaydı daha faydalı olurdu |
Shady (06/06/2010 - 14:22) | @SEÇking "Yönetmen Tolga Örnek, 1961 yılında dönemin cumhurbaşkanı Cemal Gürsel´in talimatıyla yapılan ve Devrim diye adlandırılan ilk yerli otomobilin hikâyesini beyazperdeye aktarmış. Filmde, yerli otomobil davasının öncüsü olarak bilinen Necmettin Erbakan´dan hiç söz edilmiyormuş. Yapımcı şirket "Tarihi kayıtlarda Erbakan´ın adına rastlayamadık" diye açıklama yapmış. Bunun üzerine Erbakan Hoca "Bunlar ya çok cahil ya da gerçekleri göremeyecek kadar kör" demiş..." Zaten adı darbe iddialarına karışmış olan bir Amiral´in oğlunun, 28 Şubat sürecinde Ordunun indirdiği bir adamı belgeseline koyması beklenemezdi. Bir kesim Erbakan´ın Devrim projesinde hiçbir şekilde yer almadığını söylerken, Erbakan bunu kesin bir dille yalanlamaktadır. "Gümüş Motor fabrikasının genç ve muvaffak Umum Müdürü Doçent Necmeddin Erbakan basın toplantısı üstüne basın toplantısı yapıyor, konferans üstüne konferans yapıyordu. Mümkündü: Türkiye´de kısa zamanda otomobil yapılabilirdi. Önce buna inanmak lazımdı. Necmeddin Erbakan İstanbul´un boş ve geniş bir arazi parçası üzerinde Gümüş Motor fabrikasını kurmağa niyet ettiği zaman da her kafadan bir ses çıkmıştı. ´Olamaz, Türkiye´de motor değil, çivi bile yapılamaz´ denilmişti. Erbakan, ´yapılır´ demiş ve yapmıştı. Bir kaç sene içinde yükselen fabrika, Batı memleketleri imalatı ayarında dizel motorları, seri halinde dizel motorları imal etmeğe başlamıştı. Dışarıdan getirilmesi mesele haline gelen ve çok pahalıya mal olan en ince makine parçaları artık piyasaya Türk malı olarak pırıl pırıl sürülüyordu.... Bu başarı bir başlangıçtı. Arkasından Türkiye´yi olduğu yerde kımıldatacak, silkinip kalkındıracak ´Sanayi Birliği´ teşebbüsü ve yerli otomobil imali fikri büyüyordu." (Düşünen Adam dergisi, 24 Mart 1961) "İlk Türk otomobilinin, Devlet Başkanı Cemal Gürsel´in arzusuna uyularak kuvveden fiile çıkması, bu imalata taraftar ve muhalif olan iki zümre arasında geniş akisler husule getirmiştir. / Gürsel´in ´Bir aşağılık duygusu ile bizde otomobil yapılamaz diyenler utansın´ sözünden utanması icabedenler Türk otomobilinin imalatını kendi menfaatlerini düşünerek baltalamak isteyenlerdir.... Devrim adı verilen otomobilin seri olarak imalinin mümkün olup olamayacağı hakkında dün Teknik Üniversitesi Motörler kürsüsü Doçenti Necmettin Erbakan´ın malumatına müracaat ettik. / Devlet Başkanı Gürsel´in yakından tanıdığı ve Türk otomobilini gerçekleştirecek çalışmaları sebebi ile kendisine geniş itimat beslediği hatta bu vazifeyi bir devlet bakanlığı payesinde yürütmesini arzu ettiği Erbakan şunları söyledi: / "Eskişehir Cer Atölyesinin üç ay insan üstü gayret sarfederek meydana getirdiği iki otomobil, iki özellik taşımaktadır. Birincisi, bizde otomobil yapılamaz diyenlere güzel bir cevaptır. İkincisi, bu işi yapacaklara cesaret vermiştir. Fakat otomobil, Teknik Üniversitesi Motörler Enstitüsüne sorulmadan yapılmıştır. Üzerinde çalışan arkadaşların otomobil ihtisası yoktur. Cer Atölyesi 1946´da üç dizel motör yapmış, fakat asıl işi Devlet Demiryollarına hizmet olduğundan seri imalata geçememişti. Eskişehir´deki hareket bizim davamız için atılmış adımdır. Üç ayda bir otomobil motörü imaline imkan yoktur. Teknik birçok hataları olduğunu kabul etmek lazımdır. Zira otomobil süt sağma makinesi veya dikiş makinesi değil, can makinesidir. Emniyet ister. Bizim on aydır üzerinde çalıştığımız dava başkadır. Biz binanın maketini yaparak övünmek yerine aslını meydana getirmek gayretinde idik. Aslı dediğim şey seri imalattır. Eskişehir´de arkadaşların yapmağa muvaffak oldukları otomobili tetkik ettikten sonra bunun bizim planlarımıza göre seri şekilde imal edilip edilmeyeceğini söyleyebilirim. Bu maksatla biliyorsunuz 9 firma oto sanayii için birleşmeğe hazırdır. İlerideki iltihaklarla bu rakamın 36´ya yükseleceğini tahmin ediyorum. Cer Atölyesi ilk adımı atmıştır. Şimdi iş memleket sanayiine bilhassa bunu yapmağa muktedir firmalara düşmektedir." (Yeni Sabah, 31 Ekim 1961) |
segman (06/06/2010 - 18:10) | konu erbakan değil konu pancar motorları devrim arabaları.. konu türkiye , konu makinada devrim bu ülke bundan kaybediyor ...erbakan nın müsbet bir insan olması emperyalizm karşıtı biri olması bizleri rahatsız eden.... |
segman (06/06/2010 - 18:12) | ![]() |
SEÇking (06/06/2010 - 19:37) | Şimdi siz burada ayakkabı fırlatmasından bahsetmişsiniz. Böyle bir olay yaşanmıştır 1960 senesi Ağustos ayında. 1960 senesi hangi senedir? 27 Mayıs ihtilalinin yapıldığı senedir. Gümüş Motor fabrikasının seri imalata başlattığı senedir. 1 Mart tarihinde Gümüş Motor Fabrikası tamamlandı. 4 yıllık dönemde ve %100 tamamen yerli malı olmak üzere ilk defa Türkiye’de motor imal edildi. Bu bir devrimdir. Toplu iğne yapılamayan bir dönemde Türkiye bunları yapabilir denildi ve gösterildi. Ondan sonra arkasından İzmir fuarına motorlar götürüldü millete gösterildi. Su pompalarıyla beraber. Ve böylece bütün millet bunların Türkiye’de yapılabileceğini gördü. Şimdi biz dedik ki motor bir başlangıçtır sanayi için. Asıl otomobil sanayi, otomobillerin, kamyonların, iş vasıtalarının yapılması lazım gelir. Şimdi hedefimiz bunları yapmaktır. Bunların Türkiye’de yapılması lazımdır. Bunun arkasından bunları yapacağız. Bunun içinde makine mühendisleri odasıyla birlikte Kızılay’da ki bina da bir konferans düzenledik. Motorlarımızı getirdik. Şu Kızılay binasının önünde sular basılıyor. Divriği’nin pikinden, Karabük’ün çeliğinden yapılmış motorlar vasıtasıyla bütün bu herkes toplanmış, etraf kalabalıktan geçilmiyor. İlk motorları seyrediyorlar. İçeride Makine mühendisleri konferans yapıyor. Konferans ne? ‘Şimdi sıra otomotiv sanayii’nde’ Otomotiv sanayi sanayileşmenin bel kemiğidir bugünde olduğu gibi. Biran evvel bun kurulması lazımdır. Bu fikri benimseyin ve el birliği ile bunu gerçekleştirelim. Diye bir toplantı yaptık. Bu yapmış olduğumuz toplantıda ismi lazım değil. Bir zat, bugüne kadar hep bu işin ithalatını yapan zat, bunların yapılmasını uygun görmemiş olacak ki; illa ben de mühendisim bende gelip konuşacağım dedi. Peki dendi ve kendisine söz verildi kürsüye çıkıp konuştu. Kürsüde; ‘Efendim dedi. Biz otomobil, motomobil yapamayız. Biz yıllardan beri bunun ithalatıyla meşgulüz. Yapabilseydik biz yapardık. Biz uzmanlardan raporlar aldık. Bu raporlarda bize Bursa’da Şeftali yetiştirmek tavsiye ediliyor. Onun için bu otomobil sevdasından vazgeçip Bursa’da şeftali yetiştirelim.’dediği zaman Makine kimya kendi personeline yeni ayakkabı postalı dağıtmış. Oradan gelen bir mühendis arkadaşımızda bu postalları giyerek gelmiş. Bu sözleri duyunca postalı çıkarıp kürsüde konuşana fırlattı. Alnına çarptı, yere düştü ve ambulansa koyup hastaneye götürüldü. Sonra çıktı dedi ki; ‘Arkadaşlar biz Türkiye sanayileşsin diye uğraşırken, gelipte bunu yapamazsınız demenin bir manası var mı? İşte motorda yapamazsınız deniyordu, çıkın dışarı bakın yapıldı. En alası gene yapılır. Bu inancı tavsiye etmemiz lazım gelirken, şeftali yetiştirin demeye kusura bakmayın tahammül edemedim ve ayakkabımı çıkarıp fırlattım.’dedi. erbakanın katkılarına bi şey diyemem otomobil üretme fikrinide saolsun o çıkarmışdır filmin yönetmeni derki erbakanın araba üretme fikri vardı ama kaynaklarda bulunamamıştır ayrıca benim sunum ödevimdi devrim arabaları bende erbakana ait bi şey bulamadım salih sağında var demiyor tolga örnek yaşayan 4 mühendisle yaptığı görüşmelerde de isminin geçmediğini belirmiştir |
backgammon (06/06/2010 - 19:44) | güzel yazıyorsunuz da benim aklıma takılan devrim arabaları filminde sürekli mühendislerin kuyusunu kazan, sürekli bu iş olmamalı diyen, üst düzey mevkide oldukları izlenimi veren şahıslar kimler o zaman kimleri temsil ediyorlar bilen tahmini olan var mı |
segman (06/06/2010 - 20:51) | benim bildiğim filmi izledikten sonra düşündüm elde ne var kumpas , t cetvel bi yerden başlamak lazım demi. |
mrtdenibaret (06/06/2010 - 23:34) | anlamak lazım anlatmak lazım kendini geliştirirken etrafındakilere de aktarmak lazım |
kronin (07/06/2010 - 13:49) | bir arkadaş ordaki üst düzey yetkiliyi sormuş darbeden sonra hangi parti seçildiyse o partinin başarılı olmasını istemeyen bir milletvekilidir. google dan bir bakıver. |
mesenindalları (07/06/2010 - 14:11) | HAKKATTEN ACIDIM HALIMIZE DEVRIM ERBAKANA KALDIYSA BIZ B.. YEDİK KESKE DEMIN SEÇKININDE DEDIGI GIBI KESKE ITUDE KALIP AKADEMISYEN FALAN OLSAYDIDA SIYASETE BULASMASAYDI erbakan ve tansu hanım TÜRKİYEDE ONBINLERCE FAILI MECHUL CINAYETIN OLSA OLSA TEK FAİLLERİDİRLER |
anubis (08/06/2010 - 02:45) | Şuan Almanya da halen kullanılan Leopard tanklarının da Erbakan a ait olduğunu biliyoruz.Keşke güzel ülkemde siyaset ve ilim ayrı tutulsa.Dönemin iktidarına aykırı düşünenler sağcı olsun solcu olsun keşke dikkate alınsaydı.Şuan çok farklı olurdu sizlere NURİ DEMİRAĞ ı araştırmanızı tavsiye ediyorum.Merinos Sümerbank Çimento fabrıkalarının hatta Türkiyenin ilk uçak üreticisinin kendi zamanını aşıp bugünleri gördüğüne tanıklık edeceksiniz. |