özel şirkette çalışmayacaksak nolacak? |
Burada konulara bakarken mülakatla ilgili konulara denk geldim, resmen sinirim bozuldu, biri anlatmış; başvuran 5 kişiyi bir arena misali kapıştırıyorlarmış. Bu 5 kurbana ortak bir şekilde örnek bir sorunu çözmelerini istiyorlar ve sizi izliyorlarmış. Ortak şekilde sorun çözeceklermiş, kendini göstermen gerekirmiş miş miş miş. Giyim olayına girmiyorum bile, ben z kuşağı üyesiyim, takım elbise giymem yani doğama ters. Bu giysilerin zorunlu olmasını da idrak edemiyorum 2020 yılında insanlara böyle köle gibi davranamamalılar, en azından z kuşağı bunu kaldırmaz. vee torpil...(pardon pardon torpilcilerin deyimiyle ****REFERANS****) Torpil yapanlar size "bu firma politikası", "gerekçeleri var ve mantıklı" diyerek kendi kul hakkı/evrensel hak yemelerini aklayacaklardır. Torpil normal değildir, olmamalıdır. Oluyorsa sorun vardır. mezun olmak üzereyim(inşallah), özel şirketlerde bu durumlar varken çok çok soğuk bakıyorum, mülakatta kavga çıkarırım gibi geliyor bu rahatsızlıktan dolayı. Peki ne olacak halimiz, geriye okulda akademisyenlik veya memurluk mu kalıyor, başka ne yapılır da bu acımasız sistemden kurtulunur, çıkış yollarımız nelerdir? not= bu metinde yazılanlar hiçbir firmayı veya kişiyi hedef almamaktadır/kast etmemektedir, hayal ürünüdür ve mizah/tartışma amaçlı oluşturulmuştur. |
gönderen: Physical Graffiti - 11/05/2020 - 11:53
|
Konu Hakkında Yapılan Yorumlar: |
yorum yapan(tarih) | yorum |
gamby (11/05/2020 - 12:12) | ticaretle uğraşabilirsin. |
maqnet0 (11/05/2020 - 16:32) | Talep arzdan fazla olunca yani mezun sayısı istihdamın karşılayabileceği sayının çok çok üstünde olunca firmalar da şımararak senin bahsettiğin türde atraksiyonlara girebiliyorlar işe alım süreçlerinde. Biraz sakin yapılı ve içe dönük insanlar için bu tür atraksiyonlarda kendini göstermek biraz zor olabilir. Bundan belki 50 sene önce üniversiteden mezun olmak işi almak için yeterliydi ama günümüzde yetmiyor maalesef. Fiyat/performans oranı yüksek ($$$)[:D] ,mesleki olarak seni tatmin edebilecek ve kendini geliştirmene imkan tanıyabilecek kurumsal olmayan veya yarı-kurumsal firmalarda(tüm bu kriterleri sağlayan kaç firma vardır bilemiyorum) işe alım süreçlerinde böylesi mülakat deneyimleri pek yaşanmıyor zannedersem. Bu tarz firmaları tercih edebilirsin, yurt dışında yüksek kovalabilirsin veya kpss kasıp devlete girebilirsin ama orada da ´´referans´´a ihtiyaç olabilir. Mezun olmak üzere olan bir mühendis adayı olarak eyyorlamam bu kadar. |
kskn (11/05/2020 - 18:08) | Şu saydığın tüm şeyler akademisyenlik için de geçerli orayı da ele. Memurluğu da ele. Tek yol ticaret.Ya da kendi firmanı kur. |
KBLYMN (11/05/2020 - 19:55) | fik :,( |
n\a (12/05/2020 - 12:26) | Dostum tek derdimiz takım elbise olsa keşke :D İK o kadar sinir bozucu, soğuk, samimiyetsizce gevrek gevrek konuşan salak karılardan oluştuğu için "nerden öğrendiniz bu ağızları lan hanfendi" diyesi geliyor insanın. Not: Feministler bana yüklenmesin, aynı kişiler erkek olsa da aynı şeyi yazardım, sadece İKcılar genelde kadın olduğu için böyle dedim. Yoksa asıl vurgulamak istediğim yapmacıksal davranış. |
n\a (12/05/2020 - 12:42) | Torpil olayında çok doğru demişsin dostum. Kul hakkına girenlere gram hakkım geçmişse haram zehir zıkkım olsun diyorum. |
talatabi (18/05/2020 - 12:26) | Mülakatlardaki hatalara değinmeyeceğim, yazdıklarınızın %90 ına katılıyorum ama bir iki noktada size katılmıyorum. 1. si elbise konusu, kim size mülakata gelirken takım elbise giyin veya giymediğiniz için sizi alamıyoruz dedi merak ediyorum. İstenen şey resmi sayılbilecek bir kıyafetle gelmek. Düz bir gömlek pntolon ve ayakkabı bunun için yeterlidir. Kimse benim param yok hesabı çekmesin lütfen. En kötü, arkadaşınızın elbisesini giyin. Ben Z kuşağıyım yea diyerek isterseniz şort ve parmak arası terlik giyin. Eğer şirket kendi yaptığı iş ile alakalı resmi ve ciddi bir imaja ihtiyaç duyuyorsa sizden de resmi ve ciddi olmanızı bekler, bunun neresi yanlış ? Şimdi avrupada veya amerikada terlik şort giyerek mülakata giren ve işi kapan adamların konusu açılır kesin. O çalışanlar insan içine çıkan çalışanlardan ziyade bir evinde veya ofisinde bir köşeye çekilip çalışan ve müşteriyle yüz yüze işi pek olmayan tipler oluyor genelde. Şirketin imajını temsil ettiğin bir işin varsa tabiki şirket senin doğru düzgün giyinmeni bekler hatta zorunlu koşabiilir. İstisnalar tabiki mevcuttur. Ayrıca hangi şirkette takım elbise giymek şartmış merak ediyorum cidden öyle bir şirkette çalışan varsa beni aydınlatsın öğrenmek istiyorum. Şirketler malesef yetersiz mülakatlardan ötürü çoğunlukla bu adam dışarıdan nasıl bir tip sorusunu sorarak ilerlyor ve dış görünüşe dikkat ediyor. Bunun doğru olduğunu ben de düşünmüyorum ama Z kuşağı olduğu için takım elbise giymem dediğin an adam der ki bu z kuşağıyla falan uğraşamam adam akıllı verdiğim işi yapacak adam lazım. Bu adam yarın öbür gün emir almak doğama ters diyerek iş yapmaz sonra al başına belayı der. Bunu öyle ofansif algılamayın ama durum böyle. Gelelim torpil, hak, hukuk meselesine. Arkadaşlar ne kul hakkı ne adaletinden bahsediyorsunuz ? özel şirketleri bir şahıs gibi düşünün, siz etrafınızdaki insanları adaletle mi seçiyorsunuz yoksa kendi zevkinize göre mi seçiyorsunuz ? Kendi şirketiniz olsa sevdiğiniz güvendiğiniz adamlar yerine hiç tanımadığınız insanları alır mısınız ? Bazı mevkiler için tabiki bunu yaparsınız ama atıyorum çay ocağına adam alacaksınız ve bir yakınınızın işe ihtiyacı var ve çalışmak istiyor. O dururken bir mülakat silsilesi yapıp insanları almayla uğraşmak ister misiniz ? tanıdığınız kişi işe aldınız ve çayı güzel yapıyorsa ömrünün sonuna kadar orada çalışır o adam. Kötü yapıyorsa gerisini bir şekilde düzeltirsiniz artık. Özel şirketlerde herhangi bir adalet sisteminden bahsettiler de buna riayet etmediler mi ? Mülakata girerken tüm vatandaşlarımıza eşit şartlar sunacağız diye bir laf mı ettiler ? şirket kendi için (daha doğrusu ik nın kendi şahsi isteklerine kalıyor malesef burası) yeterli olduğu düşündüğü adamı işe alıyor. Bir birey gibi düşünün, sevgin hakeden birini mi seçersin yoksa senin sevdiğin birini mi seçersin ? Tabiki istediğini seçersin bu senin yargına göre değişir. Kimisi beni seven biriyle olurum der kimisi ben kendi sevdiğimle olayım o beni sevmese de olur der (garip düşünceler). Yani demek istediğim böylesine öznel bir durumda kul hakkı nedir ? Neyi nasıl hakettiniz ? Bir görev için yeterli özelliklere sahip olduğunu düşünüyorsun ve senin yerine senin haketmediğini düşündüğün kişiyi işe alıyorlar. Bu durumda benim hakkım yendi diyorsun öyle mi ? Ne güzel dünya :D Ha şöyle bir senaryo olsa belki doğru olabilir, arkadaş herkesi sınava tabi tuttular ve dediler ki en yüksek puanlı kişiyi alacağız ve sen buna güvenerek sınava girdin en yüksek puanı aldın. ama listenin en sonundaki kişiyi aldılar senin yerine. Belki böyle bir durumda hak yenmiş olabilir ama zaten özel şirketler böyle çalışmazlar. Kamu kurumları böyle çalışır ve bu 1. sıradaki adamı seçmek yerine sırf tanıdık falan filan diye en sondaki adamı seçmek kul hakkı yemektir, torpildir bence de. Ama özel şirketlerin referansla yaptıkları işe alımların hepsinin torpil olduğunu düşünmüyorum. adam bildiği tanıdığı güvendiği kişiyi veya onun güvendiği kişiyi (referans burası oluyor) işe alır bu kadar. O zaman TOGG CEO su Mehmet Gürcan Karakaş da torpille geldi ? Adamı tanıyorlardı ve başa getirdiler vay kul hakkı yiyiciler vay. (aklıma ilk onun ismi geldiği için onu yazdım :D) neyse bu yorumu buraya bırakıp gidiyorum küfür etmediğniz sürece istediğniz yorumu yazabilirsiniz, 2-3 ay sonra tekrar girişimde okurum hepsini hadi by. |