|
|
     
|
| üniversitelilerin emtialaşması |
|
emtialaşmak yani seri üretim malı olmak. bir mezun olarak gerek çevremde gerekse sitede böyle bir yapılaşma görüyorum. şöyle ki; (ytü mak müh 3.0 üstü ortalama) + solid + autocad + vs. programlar = iş. denklemini sağlamak herkesin temel gayesi olmuş. 10 puan için gelip sitede veryansın edenler mi dersin hocasını öldürenler mi... mentalite olarak ahmet de böyle mehmet de. o zaman sizlerin birbirinizden bir farkınız kalmıyor. şirketlerin fabrikaların üretimhanelerin temel ihtiyacı artı değer üretebilen mühendisleri bünyesinde bulundurmaktır. artı değer becerisini, yaratıcılığı ise size verilen stok eğitimle 3.0 ortalamayla edinemezsiniz; bu şekilde sadece birer istatistik olursunuz. türk kültürü sosyal, insanların birbirine bağlı olduğu bir kültür olarak farklılığa tahammüllü yoktur. yani içinde bulunduğunuz kültür farklılaşmaya izin vermiyor, keza aynı şekilde eğitim sistemi de o halde iş birey olarak size düşüyor. kendinizi istatistikten çekebilmek için, türk toplumunun vasatlığından kurtulabilmek için kendinizi sanatsal açıdan geliştirmeli farklı mühendislik perspektifleri edinmelisiniz. mesela rus edebiyatını ne kadar biliyorsunuz? psikolojiye tarihe ilginiz var mı? aynı şekilde modern tiyatroya ne kadar sıklıkla gidebiliyorsunuz... bunun gibi araçlarla kendinizi toplumun vasatlığından sıyırmalısınız. naçizane tavsiyemdir. |
gönderen: muratid - 24/01/2019 - 13:10
|
| Konu Hakkında Yapılan Yorumlar: |
| yorum yapan(tarih) | yorum |
| n\a (24/01/2019 - 13:26) | Bence çok ama çok haklısın kardeşim. Mesela son zamanlarda ben de hep arkadaşlarıma şu örneği veriyorum: makine mühendisiyim, İstanbul´un gözde üniversitelerinden birinden mezunum, 25 yaşında genç bir delikanlıyım, ama ömr-ü hayatımda operaya gitmedim hem de hiç! Yazık. Yüksek lisanstır şudur budur derken okuyoruz ama okumuyoruz. Şöyle ki; bazen doktora bitmiş ama bir polisiye roman bile okumamışız oluyoruz. Yazık... Bu dediklerine o kadar katılıyorum ki; 8 aydır Rus edebiyatından en bilindiklerinden Tolstoy, Dostoyevski´nin romanlarını ve Çehov´un hikayelerini okudum okumaya çalışıyorum. Not: "(ytü mak müh 3.0 üstü ortalama) + solid + autocad + vs. programlar = iş" denklemi DOĞRU DEĞİL! Artık bu denklemi sağlayanlar bile işsiz. Kendimden biliyorum, bu denklemden çok daha fazlasına sahibim ama işsizim. |
| n\a (24/01/2019 - 13:35) | Hem de 11 aydır işsizim. Ama vücut alışıyor, bir zaman sonra hissetmiyorsun. Bir zaman sonra hiçbir şey hissetmiyorsun. Dışarı çıkmak bile istemiyorsun. Sürekli öyle evde yapayalnız oturuyor insan. Açlıktan karnın ağrıyıncaya kadar bir şey yemiyorsun filan. Ama artık hiç acımıyor. 6 aya kadar çok zordu, hatta 8. ay küçük bir cinnet geçirme girişimi bile geçirmiştim ama artık pamuk gibiyim. Askeriyeden çağırdılar ona bile gitmedim, ama arada eski fotoğraflara bakıyorum. Genelde öyle evde kitap okuyorum, Mukavemet çalıştım bugün, sonra Sonlu Elemanlar Yöntemi öğrendim kendimce... |
| KBLYMN (24/01/2019 - 14:11) | ben de kaykay aldım sayılır mı hocam? Kaç yaşına geldin dediler dedim gömelim mi kendimizi artık yapamayız artık olmaz diye. Aldık kendimize mezuniyet hediyesi, eğleniyoruz zevkli de yani :) |
| Reilnas (24/01/2019 - 17:36) | "Askeriyeden çağırdılar ama gitmedim" bu cümleyi vitonun yazdığına inanmıyorum.vitonun başına birşey gelmiş olabilir ya da hesabı çalındı. önce şahsen tanıyan arkadaşlarına ardından site yönetimine gerekli kontrolleri yapmaları için çağrıda bulunuyorum. |
| heisenberg (24/01/2019 - 18:12) | Kesinlikle katılıyorum. Ben size yaşadığım bir olayı anlatayım ne kadar vahim durumdayız siz düşünün. İtü endüstri müh. okuyan bir arkadaşım benden ödevi için yardım istemişti yıllar önce. Sen makine mühendisliği okuyorsun biliyorsundur diye. Ödev olarak Cnc Tezgahında parça işlemeleri istenmiş. Benden tezgaha girecekleri değerlerle ilgili yardım istedi. Kaldım öyle çoğumuz gibi ben de bilmiyordum. Düşünün bu İtü´nün endüstri bölümü ama Cnc Tezgahında parça işleyecekleri dersleri var. Bizim yönetimler de anca eğitim planı değiştirsinler. Ne oluyorsa her seferinde 3 ders ekle 3 ders çıkar. Sistemi değiştirmedikten sonra sonuç değişmeyecek. Benim bildiğim tek şey var. Pratik her zaman teoriği ezer geçer. Peki bizim üniversitede ne oluyor? Hayali kalıplara hayali ocaklarda hayali dökümler yapılıyor. A4 kağıdına kalıp çiziyoruz. Hocaların hepsi de bal gibi biliyor. O üniversiteden çıktığımızda ustalar en çok bizim bilgimizi sınayacak. Neden peki bu teori? O kum döküm için uygun mu? Bunu dokunmadan nasıl anlar? Peki üniversitenin imkanı mı yok? Yanlış bilmiyorum Labların orada Kupol ocağı var. Ve yine yanlış bilmiyorsam kumundan maçasına her türlü kalıp malzemesi var? Peki neden kullanılmıyor? Orası müze mi? İmal Usulleri dersinin finali orada olsun mesela. Hoca bir şekilde versin herkes bir süre arayla girsin ve kalıp yapsın. Tutulsun bir tane sınav için döküm ustası. Kupol ocağı yakılsın ve üretim olsun. Kalıbı alsın ve içine demir döksün. İstenilen şekile uygunluğuna göre puan verilsin. Ölçme dersi mesela çok mu zor 90 tane kumpas almak? Verin sınavda parçalar herkesin masasında kumpas olsun oradan ölçsün. Dokunsun ya parçalara bu kadar mı zor bu tarz pratik içerikli ders yapmak. Bizim okulumuzda da Cnc tezgahı var biz neden İtü gibi parça işlemiyoruz? Hatta bence özellikle teknik üniversiteler hepsinde Küçük Fabrikalar olmalı. Atıyorum Arçelik için kompresör üretilsin. Aynı Fabrika gibi Argesinden üretimine bakım onarımına kadar bölümler olsun ve o Fabrikanın %90 çalışanı öğrenciler olsun. 3. sınıfta 1 gün mesai yapsın mesela 1 dönem boyunca. O bile 30 kredi ders vermesinden çok faydalı olacak. Klasik eğitim sistemi standart insanlar yetiştiriyor. Bıkmadınız mı 10 sene önce de aynı nottan motomot ders işleyen hocalardan? |
| n\a (25/01/2019 - 06:34) | @Reilnas maalesef kardeşim, 31 Ocak´ta MEBS Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı MAMAK / ANKARA´da mülakatım var ama tezli yüksek lisansların da kayıt tarihi tam da aynı gün. Kaderin bir cilvesi bu galiba. 25 yaşımdayım, 14 yaşımda Kuleli´ye gitmek istediğim günden beri hayatımda hep "Emekli Albay" olmak istemişimdir. Bir seçim yapmam gerekiyordu; ya hayatımda yıllarca peşinden koşup en çok olmak istediğim şeyi olacaktım ya da bilimi seçecektim. Ben vatanım için, yarınlarımız için ve daha kaliteli bir Türkiye için bilimi seçtim. Allah´ım bizi muvaffak etsin. Dikkat: Tuğralı yüzük, baba parasıyla alınan araba anahtarı, tesbih, ayfon ve sigara paketi içermez (!) |
| The Godfather (30/01/2019 - 04:16) | Bizim okuldada da var sürekli 3.0 üstü ortalama yaptım da şöyle iyiyim böyle iyiyim diye ortalığa caka satanlar, Ortalama zekalı bir insan ÖSS ye inekler gibi ineklerse günde 5-6 saat çalışırsa 3.5 ortalama üstü yapar, fakat başarılı olur mu? orası bence muamma. slaytları öss biyoloji gibi ezberleyip, sayısal sınavlara hazırlanırken, her örnekten 10 ar tane çözerek hazırlanıyor bir çok kişi. çünkü sınavlar buna yönelik; bazı sınavlar var, sınav yetişmiyor. yetişmesi için, aynı soruyu 10 kere çözmeniz lazım ki hızlanasınız. sınava girince de sınav yetişsin. Bir çok sınav bu şekilde. Bildiğiniz şeyi sınavda yetiştirebilmek için aynı şeyi 10 kere çözüyorsunuz ki hızlanasınız. Fakat bu tip bir sınav mantığı, mühendis değil, puan toplamış, uyumlu gerizekalılar üretiyor. Bakın ben işte ortalama yaptım + liderlik sertifikası aldım + ansys te solidworks te bla bla enaalisıs yaptım (çizimi mavi kırmızı sarı afilli afilli renklendirince analiz oldu sanmak) + amerıkan kalçır a 2000 lira verdim belge aldım. süperim. Bu kafa ile olmaz. Sadece bunları yapmaya odaklanıp ben artık oldum sanırsanız, hem gençliğinizi heba edersiniz, hem de kendinizi kullanışlı bir emtia ya dönüşmüş bulursunuz. (ilk yazıda arkadaş da değinmiş emtia meselesine) Her üniversitede böyle kibirli tepeden bakan bir çok öğrenci var, Bu kafadaki insanlardan inovatif düşünce beklemeyin, sanal bir kafa yaşıyorlar, gerçekler ağır geliyor. Bizim okulda da böyle öğrenciler var, fakat iş inovasyona gelince 0. masaya 2 tane metal koysalar, hangisi aluminyumdur hangisi çeliktir? Diye sorsalar bizim okulda, bir çok profesör gibi caka satan öğrenci o dersten kalır. Ama enalaysıs lar havada uçuşuyor  |