|
|
     
|
| yıldız sarayı cumhurbaşkanlığı külliyesi olacak |
http://www.hurriyet.com.tr/yildiz-sarayi-cumhurbaskanligi-istanbul-kulliyesi-olacak-40011431?utm_source=sm_tw&utm_medium=free&utm_term=post&utm_content=&utm_campaign=yildiz-sarayi-cumhurbaskanligi-istanbul-kulliyesi-olacak-40011431_ Adım Adım Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Üniversitesi olacak Sanırım |
gönderen: Alperen34400 - 08/11/2015 - 10:52
|
| Konu Hakkında Yapılan Yorumlar: |
| yorum yapan(tarih) | yorum |
| n\a (08/11/2015 - 13:41) | bu sene kesin bitirmem lazım o zaman |
| murat t. (08/11/2015 - 13:54) | 1 - Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü; A, B, C, D, E ve T blokları ve bir kaç sosyal-kültürel faaliyetler için yapılan binalar dışında, saray binalarını kullanmaktadır. Teknoloji çağında yeterli gelmemektedir. Siyasi bir kaygı güdülerek tartışılacaksa da; Davutpaşa Kampüsü projesi, bahsi geçen Cumhurbaşkanı´nın Başbakanlık yaptığı hükümetlerden önce planlanmış ve hayata geçirilmiştir. İnşaatlar hiç durmuyor ve zaten yıllardır da taşınma sürecindeyiz..jpg) Haritayla hatırlatmak gerekirse; saray yapısı olan F, G, S, N, P, R, Y, Z blokların ve numaralarla belirlenen binaların, tahrip mağdurları oldukları düşüncesindeyim. Buradan şu sonuç doğuyor; Yıldız Üniversitesi (eğitim amacıyla) sarayın binalarını işgal etmek zorunda kalmıştı ve bu yanlışlık, günümüz imkanlarının sayesiyle 100 yıl sonra da olsa düzeltiliyor. 2 - İtalyan tüccarlara peşkeş çekilip, korunma bahanesiyle gazino & kumarhane olarak işlettirilmesinden iyidir.  Hilafetin merkezi nasıl kumarhane oldu? - Mehmet Fatih Oruç Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet’e kalan ve yağmalanan birçok miras gibi, birbirinden güzel saraylar da aynı akıbete uğradı. Dolmabahçe Sarayı devlet tarafından kullanılırken, Topkapı ve Beylerbeyi sarayları ise müze olarak kullanılmaya başlandı. Beşiktaş Anadolu Lisesi, Galatasaray Üniversitesi, Ziya Kalkavan Anadolu Deniz Meslek Lisesi ve Kabataş Lisesi gibi eğitim kurumları o dönemden kalma sarayları hâlâ kullanıyor. Bu yapılar yine de şanslı sayılır. Neden mi? Çünkü geride kalan diğer saraylar, koruma altına alınmadığı gibi, usulüne uygun olmayan şekillerde kullanıldı ve bir kültür yok oldu. Saman deposu ve ahır gibi insanın içini acıtacak amaçlarla kullanılan birçok yapının yerinde yeller esiyor. Bunların içinde en çok üzücü olan olay ise Abdülhamid Han’ın devleti yönettiği ve İslam âlemi için büyük önem taşıyan Hilafet’in merkezi olan Yıldız Sarayı’nın başına geldi. Âdeta eski kullanım amacından intikam alınırcasına kumarhane yapıldı. Dönemin İstanbul Belediye Başkanı Operatör Emin Bey zamanında gerçekleşen bu hazin olay için, birileri devreye girer ve köşk bir şekilde belediyeye yani Emin Bey’e devredilir. Adı da hazırdır “Yıldız Belediye Gazinosu”. Binayı işletmek için can atan Fransız, Alman ve İtalyan şirketler arasında ihale açan belediye, işletme ruhsatını âdeta yabancılara peşkeş çeker ve köşkün işletme hakkı 30 bin liraya Mario Serra adlı İtalyan bir tüccara verilir. Böyle bir merkezin kumarhane yapılmasına halk büyük tepki gösterir ama nafile. Hemen ona da bir bahane uyduruverirler. “Köşkü harap olmaktan kurtarmak”, “Türkiye’ye gelen yabancılara hizmet vermek” gibi basit sebeplerle mevzunun üstü kapatılmaya çalışılır. Hatta daha da ileri gidilerek, Cumhuriyet gazetesinin 28 Eylül 1926 tarihli nüshasında “Sultan Hamid’in garip ve hasta zevki gazino yapıldıktan sonra, pek cazip bir manzara arz etmeye başladı” şeklinde haber yapılır. Gazete, haberinin devamında ilginç ayrıntılara da yer vermeyi ihmal etmeyerek, âdeta rezilliklerini belgeler. “Sarayın en mükellef ve muazzam salonu kumar salonu haline kalp edilmiştir (çevrilmiştir). Hususi bir kulüp mahiyetinde olan bu salonun resm-i küşâdını (açılışını) bizzat Dâhiliye Vekili Cemil Bey ile Şehremini Muhiddin Bey yaptılar. İlk oyunu Şehremini Bey oynadı ve kaybetti. (Emin Bey oynasaydı, talihi yaver bir zat olduğu için mutlaka kazanırdı.)” Kısa zamanda büyük bir üne kavuşan kumarhaneye öyle herkesin girmesi mümkün olmadığı gibi, sıradan halk buranın yakınına bile yaklaşamıyordu. Pera Caddesi’nin ünlü mağazalarının sahipleri, Galata bankerleri yani sosyete ve yönetime dalkavukluk yapan zevatlar için ise kapı sonuna kadar açıktır. Girişi 50 kuruş olan gazinonun yapılmasındaki amaç görünürde batılılaşma, modernleşme saçmalığı olsa da, esas amaç ülkeyi ziyarete gelen yabancıların gönlünü hoş tutmak, İstanbul’u Monaco, Las Vegas gibi zenginlerin zevk ve sefa içinde eğlendiği bir şehir haline getirmek. Bu ve buna benzer rezaletler gerek tarihin, gerekse de maddi ve manevi değerlerin ne denli hiçe sayıldığını gözler önüne sermekte. Egemenliğin millete ait olduğundan bahsedilen bir dönemde, egemenliğin aslında kimin elinde olduğu da açık şekilde görülmektedir. Gelelim bu gazinonun nasıl kapatıldığına. Açıldıktan bir yıl sonra, İtalyan tüccarın anlaşması feshedildi. Kumarhane olarak kalmasındansa, çürümeye terk edilmesi evla oldu. Peki, bu olay nasıl oldu? Sizce, maddi veya manevi duyguların depreşmesi, tarihî değerlerin fark edilmesi olabilir mi? Hayır ama keşke öyle olsaydı. Kapanma sebebi, açılma sebebi kadar trajikomik! Olay, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in yakın dostu Salih Bozok’un burada yüklü bir miktarda para kaybetmesiyle başlıyor. Vaziyet Paşa’ya intikal edince, yani Bozok tarafından şikâyet edilince, Mario Serra’nın anlaşması feshediliyor ve zamanında Alman İmparatoru II. Wilhelm ve görkemli konukları ağırlayan Şale Köşkü uzun zaman sürecek bir sessizliğe böyle bürünüyor. İşte biz kültür miraslarımıza böyle sahip çıktık. Yetmedi üstüne bir de övündük. Medeniyetlerin merkezi olan bir şehri, bir harabeye çevirdik. 26.3.2015 http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/mehmet-fatih-oruc/585458.aspx |
| bizon (08/11/2015 - 14:39) | Kumarhane de olmasın firavunun sarayı da.. Teknoloji için kötüyse iktisat, sanat vb. falan fişman bölümleri yıldıza alırsın diğerlerini davuta. Mimarlık için mesela yıldız harika bir bölüm. |
| emcekare (08/11/2015 - 15:22) | @murat.t denen zihniyet Avrupada ve Amerikada büyük universitelerin hepsi tarihi binalar ve saraylardır. Ülkemizde Boğaziçi üni, Istanbul Üni,Galatasaray Üni, İTU Maçka ve Makine fakültesi gibi birçok üni.tarihi eserlerde yerleşkeleri bulunmaktadır. ´Normal´ bir ülkede böyle yerler mutlaka üniversitelere tahsis edilir. Başka ne olacaktı?? Her yer padişahın sarayı mı olacak? Beştepe yetmedi mi? Sarıyerdeki cumhurbaşkanlığı köşkü yetmedi mi? Kafa yapısına bak, biz üniversite ve yıldız parkı kaşanmasın diyoruz, adam kumarhane diyor. Ne alaka kardeşim 100 yıl önceki olmuş bitmiş konuyu i açmanın mantığı ne?? Biz kumarhane mi açalım dedik?? Yiyorsa İtü nun, Boğaziçinin ba tarihi yerleşkelerini köşklerini ellerinden alsınlar. Oradaki öğrenciler geçirmez,okulunu savunur. Ama bizim Ytu de düşünce fakiri, zihinsel gelişmesini tamamlayamamış, okumayan araştırmayan kişiler çok olduğu için bize herşey müstehak. Yazıklar olsun hangi öğrenci okuduğu ekmeğini yiyeceği üniversitesinin elinden alınmasına göz yumar! Yıldız kapanmayacak. Makine fakültesi taşınmayacak. Yeni laboratuvar yapılıyor. Rektör çok büyük baskı altında, çok tavizler verdi evet ama sonuçta hiçbir Ytu lu gibi rektörümüz de adeta 40 yılını verdiği Yıldızı asla kendi elleri ile teslim etmez. Kampüsünüzde şuan 2 fakülte var. Ve bunu fazlası ile kaldıracak kapasitede. İtü nün makine fakültesi Taksimde tek başına. Onlar dışlanmış hissediyorlar mı kendilerini? Teknoloji olarak da fazlası ile yeterli hale gelecek lâboratuvar çalışmaları bittiğinde merak etmeyin. Davutpaşanın dağına ne çok hevesli var, herkes Yıldızın Beşiktaş kampüsüne hayran kalırken imrenirken.. Yıldız kampüsü elden giderse, Ytu biter. Bir hiç olur. Profesorler şehir merkezinde oturuyor. Yurtdışından gelen hoca şehir merkezi istiyor. Çoğu hoca başka universiteye geçer. Yıldızı kimse yazmaz D.paşa dağında iken. Bakın ne güzel oldu iktisat fakültesi de gitti kalite arttı. Bu sene ortalaması 20 bin olan bi kampüste okuyorsunuz kalteli seviyeli insanlarla istanbulun göbeğinde medeniyetin,tarihin beşiğinde okuyorsunuz. Kim ister boyle bir kampüsün bozulmasını.. |
| Alperen34400 (08/11/2015 - 15:23) | @murat t. Siyaset mi Diyorsun sen buna bilmem ama Ben okulumun Ne bu hükümet ne kılıçdaroğlu ne bahçeli ne demirtaş ne Boyner ne Toker için taşınmasını istemiyorum.Soğukta 41AT beklemesin hiçbir Makineci,Davutpaşanın soğuğunda akşam okuldan çıkınca Sümüğünü çeke çeke metroya kadar yürümesin Tek isteğim Bu;Yoksa hükümetini tartışmak niyetinde değilim 2.sınıf siyasetci ağızlarıyla Yok bu hükümet el koymasında kumarhane mi olsun muş;Burda kim kumarhane olsun dedi Merak ediyorum  |
| hdgrmnc (08/11/2015 - 17:24) | Şimdi uzun uzun yazamicam fakat üniversitemiz ´´YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ´´. ´´YILDIZ´´ davutpaşa değil. Tamamen davutpaşaya taşınması düşünülemez bile. Bunca yılımızı geçirdiğimiz yerde biz öğrencilerden başkalarının olması bana çok koyar şahsen. Ondan ötürü buralar ´´öğrencilerde´´ kalmalı. |
| oplusa (08/11/2015 - 18:37) | Diktatöre saray olacağına kumarhane olmasını tercih ederim. En azından vergisinden getiri olur, bir saray daha eklenip paralar altın koltuklara harcanmaz.. |
| prozonal1 (08/11/2015 - 19:52) | Ben kumarhane istiyorum size ne, hiç değilse çalışıp para kazanırız alnımızın teriyle. Yıldız yıldızlılarındır ister kumarhane yapar ister pavyon. Ama yıldızlı olmayanların ister başbakan ister cumhurbaşkanı olsun yıldız hakkında bir karar vermeye hakları yok. @yıldızıkumarhaneyapcazbiz |
| murat t. (08/11/2015 - 22:03) | Ben sizinle Davutpaşa´da lokma yiyebilme ihtimalini sevdim... |
| MMK (09/11/2015 - 07:50) | Ne boş adamsın murat t. |
| murat t. (09/11/2015 - 10:54) | Dolu adamlardan bir fayda görmeyeceğimiz aşikar, alternatifler üzerine çalışıyorum. |
| sadeceokur (09/11/2015 - 17:35) | makine, inşaat, kimya gibi komplike laboratuvar ortamı gereken bölümler dışındaki bölümler yıldız kampüsünde gayet kababilir ´teknoloji yetmiyor´ bahanesinin arkasına sığınmanın anlamı yok okul arazisi birine peşkeş çekiliyor bu kadar basit. |
| Alperen34400 (09/11/2015 - 20:59) | @murat t. Senin gibiler nasıl kazanıyor bu okulu anlamıyorum,arkadaş çok haklı çok boş birisin ;) |
| Fonfon (09/11/2015 - 23:09) | emcekare yazdıklarına kelimesi kelimesine katılıyorum. şu murat t. denen trolü de görmezden gelebiliriz. |
