|
|
     
|
| iş arama süreci |
|
Uzun süredir siteye pek uğramıyordum, bi daha da geleceğimi pek sanmıyordum ama eski alışkanlıkları bırakmak kolay olmuyor galiba. Neyse uzatmadan konuya geçeyim hemen. Yaklaşık 1 aydır kariyer.net üzerinden iş arama sürecim devam ediyor ve dikkatimi çeken bir husus oldu. Hani şöyle bi "Makine Mühendisi" diye arattığınızda karşınıza toplamda 200 tane ilan çıkıyorsa ve aralarında bir tercih sıralaması yapsanız sıralamada 191. ila 200. sıraya koyacağınız son 10 firmanın ilanlarının dahi en az 150-200 başvuru almış olduğunu görünce "vay anasını sayın seyirciler" demekten kendimi alamadım. Kurumsal firmaların ilanlarının ise ortalama 1500-2500 arası başvuru almakta olduğunu da ekleyelim. 2008 girişliyim ve tam bizim girdiğimiz yıldan itibaren artmaya başlayan kontejanlar dolayısıyla düzenli olarak her sene YTÜ Mak. Müh. olarak puanlarımız düşmeye başlamıştı. Ayrıca Anadolu´nun balta girmemiş yerlerinde amip gibi türeyen mühendislik fakülteleri yüzünden tam da bu yıllarda piyasada gereksiz bir şişkinliğin oluşacağını öngörmüştük. Ama bu kadarını da beklemiyordum doğrusu. Hatta bazı ilanlara bakıyorum "Üniversitelerin makine teknikerliği veya makine mühendisliğinden mezun adaylar" diye ibare koyuyorlar. Asgari ücretin 1000 lira civarında olduğu piyasada 1250-1500´e çalışmak için can atan yüzlerce genç mühendis kapımda yatsa belki ben de aynısını yapardım işverene çok da kızamıyorum. Hani kendimi çok üst düzeyde, aman aman geliştirdiğimi söyleyemem, ama YTÜ mezunu, askerliğini yapmış, oldukça iyi seviyede ingilizce bilen ve ortalama bi program bilgisiyle ben bile bu kadar düşük yüzdeyle başvurduğum yerlerden geri dönüş alıyorsam, Anadolu´da üniversitenin adını duysak reyting alamayan yeni dizinin figüran oyuncusu zannedeceğimiz okullardan mezun arkadaşlara da kızamıyorum karın tokluğuna çalışıyorlar diye, Allah insanı açlıkla terbiye etmesin, mecbur kalınca her şeyi yapar insan. Bi kontejan artırma, bi her ile üniversite furyasıdır başladı tam da bizim üniversiteye yeni başladığımız yıllarda, son zamanlarda da teknik öğretmenlere mühendislik unvanı verme olayı vardı ki o tam bi komedi, benim 8. sınıfta girdiğim LGS sınavının matematik soruları daha zordu bunların girdiği sınavdan. Hani Avrupa-Amerika gibi olucaz toplumda üniversite mezunu oranını artırıcaz diye başladı bi özenti ama bu yapılacaksa da bunu mühendislik, mimarlık, tıp gibi alanlarda abartırsan, kantarın topuzunu kaçırırsan hem devletin bu alanda yaptığı yatırımlara ve boşa giden paraya yazık, hem de bu fakültelerin öğrencilerine yazık diye düşünüyorum. Söz gelimi "Açık Öğretim" fakültesinden dahi diploması rahatlıkla alınabilen bi fakültenin/bölümün kontejanını artırabildiğin kadar artır. Zaten bu bölümlerin mezunlarının gerek üniversiteyi kazanmak gerek okulu bitirmek için harcadıkları emek belli, gerekse devletin bu fakültelerden öğrenci mezun etmek için harcamak zorunda olduğu paralar belli, aşağılamak babında söylemiyorum ama bu fakültelerden/bölümlerden mezun arkadaşlar kendi alanında değil de farklı bir alanda çalışmış olsalar da zaten ortada çok büyük bir emek olmadığından gerek kendileri, gerekse devlet yaptığı yatırımdan çok zararlı çıkmaz diye düşünüyorum. Ama bir mühendis, mimar veya doktor kendi işini yapmaz da piyasada ki bolluk yüzünden işiyle pek alakadar olmayan bir alanda çalışmak zorunda kalırsa bu hem kişinin kendi emeklerine hem de devletin onu mezun etmek için ayırdığı paraya yazık olur kanımca. Neyse çok uzattık. Allah´emanet olun, hoşçakalın. Bu video da henüz mezun olmamış arkadaşlara gelsin :) https://www.youtube.com/watch?v=ihZvHpm19eM |
gönderen: lim10suyu - 09/02/2015 - 08:49
|
| Konu Hakkında Yapılan Yorumlar: |
| yorum yapan(tarih) | yorum |
| hulaguhan (09/02/2015 - 11:32) | Zaten endişeliydim, içimi kapkara ettin be birader :(( |
| makineciyiz (09/02/2015 - 11:43) | Abi tıp yine tamam da, yani sonuçta doktor ihtiyacı var gibi yine. Ama mühendislikler......... |
| kptn (09/02/2015 - 12:19) | valla çok haklısın sana yüzde yüz katılıyorum özellikle artan kontenjanlar konusunda |
| n\a (09/02/2015 - 12:59) | ++1 |
| cyclone (09/02/2015 - 13:04) | okumasak mı ?  |
| madnesses (09/02/2015 - 13:19) | +1 |
| lim10suyu (09/02/2015 - 17:13) | Mühendislik, mimarlık ve tıp´ı gerek kazanması gerek bitirmesi zor olan bölümler olduğu için yazdım beyler, bir de buna devletin bu fakültelerden mezun yetiştirmek için yapması gereken yatırımı göz önüne aldım. Sonuçta bi İBF fakültesini bizim mahalleye de açsan yine de mezun verebilirsin ama bu saydığım fakülteleri açıyorsan yanına kaliteli bir akademik kadro, donanımlı laboratuvar ortaları ve bu bölümlerin mezunları için gerekli araştırma-geliştirme faaliyetleri ve teknolojik yenilikleri teşvik yatırımı altyapısını da beraber düşünmen lazım. Şahsım adına çok mühendis yetiştirerek ülkede yapılan mühendisliğin gelişebileceğine inanmıyorum. Mühendislik çok mühendislik yetiştirmekle değil, kaliteli mühendis yetiştirmekle olur. Mühendislik alanda yapılan ar-ge çalışmalarını desteklemekle olur. Bir de şimdiye kadar hiç "piyasa çok şişti, çok fazla mezun var ve iş bulmakta sıkıntı çekiyoruz, iş bulanlar da hakettiği paraları alamıyorlar" diyen bir tıp veya mimarlık mezunuyla karşılaşmadım şimdiye kadar. Sanırım en çok mühendislik fakültelerini vurdu bu kontejan artışları ve yeni açılan üniversiteler. Eskiden mühendislik fakültesi bitirmenin bi karizması vardı, söz gelimi "Beni ne doktorlar ne mühendisler istedi..." vs. deyimleri duyduk hepimiz, ama artık adam öss sıralamasında 150 bininci oluyor mühendislik okuyorum diye övünüyor. Zamanında 250 bininci olup teknik öğretmenlik kazananlara bile önüne ortaokul seviyesi matematik-fizik soruları konuyor ve "bu soruları çözün üstüne de 1.5-2 yıl daha okuyun mühendis sıfatını kapın" deniyor. Hiçbir YTÜ mak. mezunu işsiz kalmaz arkadaşlar, hepimiz ülke standartlarının üstünde pozisyonlara gelicez bi şekilde ama bu kadar verilen emekten sonra haklı olarak bu emeklerin karşılığı olan hakettiğinizi düşündüğünüz paraları kazanamayacak olmamız kuvvetle muhtemel gibi gözüküyor. Gerek üniversiteyi kazanma aşamasında, gerek okuma zorluğu bakımından, gerek liseden sonra bir yıl bekleme ve okulu uzatma ihtimalinin had safhada olmasından, yaz okuluydu, stajıydı, projesiydi, bitirme teziydi vs. derken, gerekse iş hayatına atıldıktan sonra maruz kalacağınız iş temposu yüzünden bu kadar emek verdikten sonra bir düşünün ve kıyas yapın. Yata yata üniversiteyi kazanan, kampüsü tatil köyü gibi kullanarak okulu 4 senede bitiren, kendini geliştirme gibi bi derdi de pek olmayan, bunun yanında bölümde ki kız oranının yüksekliğiyle doğru orantılı olarak sosyal hayatın doruklara vardığı fakültelerden/bölümlerden mezun olan adamlarla üç aşağı beş yukarı aynı paralara çalışmak zorunda kalmak sizi rahatsız etmez miydi? Beni ediyor açıkçası. |
| Belize (09/02/2015 - 17:40) | Etmez mi,hemide ne bicim |
| n\a (09/02/2015 - 18:07) | Düşündüğüm ve değiştirmek istediğim şeyleri yazmışsın. mühendislik adına yapılan adımlar ve uğraşlar gerçekten umut vaadetmiyor.. Düşünüyorum bu kafaya sahip insanlar neden birleşip bir mühendislik okulu açmıyor.. bunun için çok okumaya gerek yok kanımca , okuldaki dersler pratikten öteye geçmiyor geçsek yeter .. gerçekten donanımlı bir mühendis kuşağı yetiştirilmek isteniyorsa eğitimcilerin bizim düşündüğümüz kafa yapısında olması gerekir.. geleceği şekillendirebilecek olan bizleriz ..emekliliğini beklyen hocalar değil.. bizden geçmiş demeyeceğim ciddi ciddi bu konu aklımda ve eminim bizler gibi düşünen birileri çıkıp sadece mühendis yetiştiren bir okul açacak.. |
| xxxtitanxxx (10/02/2015 - 14:20) | Yollanılan bir çok CV ye genelde bakılmıyor bile. İşe alımlar da el altından, direkt referans ile oluyor uzun zamandır. Tabi mühendislikte kendini başkalarından ayırmayı başarabilenin iş bulma imkanı daha fazla ... Bu da belki 100 kişiden 5-10 kişiyi kapsar. Bildiğim yerlerde günde 500-600 başvuruya bakmış kişiler var, gelip elden verse bile çoğu hiç bakılmadan arkadaki çöpe atılıyor. Anca falanca kişi araya girecek şu arkadaş var tanıdık diyecek tabi bu kişinin de sözü geçecek... Bir de şu var iyi okul iyi bölüm olsun ama daha iyi ücret alır daha rahat iş bulur diye bir şey yok... İşe yarar 2 yıllık bölümden mezun olanlar daha rahat iş bulurlar iyi bir yere girerlerse daha iyi ücret alırlar... Çok şahit oldum falanca yeri bitirmiş belki öss de ilk 5 bine 10 bine girmiş ama bölümü kısıtlı yere girebiliyor.. Adamlar diyor 2 yıllık elektriği bitirse şuan çalışıyor olacaktı veya doktor olsa şimdiye onlarca kişi doktorum doktorum diye peşinden koşuyor olacaktı.. Yani işler iyi değil...Hadi makine sonuçta bir yerde kurtarır ama daha yüksek veya aynı puanı alıp daha berbat iş olanakları olan bölümler de var. |
| MihendisBey (10/02/2015 - 15:33) | Birçok tespit ve kaygınız da haklısınız ve katılıyorum fakat bir konuda öz eleştiri yapmak gerekiyor diye düşünüyorum. Öncelikle bir çok konu altında okuduğum bir yorumdur ki "...üniversitenin tadını çıkart, gez dolaş eğlen." diye son bulan. Gerçekten bizler Ne istiyoruz bence bunun altını çizebilmiş değiliz. Mühendis olmak için mi geldik yoksa şu sırada ki tercihim geldi felan oldu filan olmadı telaşı içinde haydi bu gece taksimde x cafeye gidelim y bar çok güzel yarın sabaha kadar eğlenelim... diye uzar gider isteklerimiz. Belki bir çoğunda haklısınız stres atmak damarlarda durmayan kanın ritmini yakalamak istiyorsunuz fakat onları istediğimiz kadar "mühendis olmak" istemiyoruz gerçek sorun burada bence. Kimseye yada yaşanan hayat tarzına değil lafım kimse yanlış anlamasın yada gezeriz tozarız sanane demesin ona lafım yok zaten. Ancak hangi dersin kolay olduğunu soruyoruz hangi ders bize ne katacak düşünmüyoruz! Eğlence planı yapıyoruz ama gelecek planlamamızı yapmıyoruz ki emin olun bunu yapmakta şiddetle üstünde durmamız gereken ve son noktasını koymamız gereken yerdeyiz üniversite de. Bölümümüzde bir çok eksik var katılıyorum bir çok sıkıntılı hoca var katılıyorum ama bizden geride kalan onlarcasından daha iyi durumdayız, piyasa da ismimiz var ve bunu bir artıya dönüştürmek yerine eksikliklerimizle uğraşıp duruyoruz. Proje alırken nasıl kolay geçerim demeyin nasıl birşeyler katabilirim mesleki yaşantıma diye yaklaşın olaya. Arkadaşlar İş hayatı sizin gerçeğiniz ve bunu daha fazla gezerek daha fazla eğlenerek değiştirmeniz olası değil daha iyi bir şartlarda iş hayatı daha fazla sürdürülebilir bir yaşantı için şimdi şuan daha fazla planlama ve efor sarf etmek gerekli. Bir tarafa bakıyorsunuz Makine mühendisi açığı çok ama istenen mühendis bir türlü bulunamıyor, öte yandan birçok Makina mühendisi var ama iş bulmakta sıkıntılar yaşıyor üstesinden gelemiyor yaşadıklarının. Siz duruşunuzla, kişiliğinize ve mesleki yönünüze kattıklarınızla ve hitap etme şeklinizle bunca olumsuzluklar arasından sıyrılabilir diğer sıra arkadaşlarınız 1500-2000 bandında iş bulurken siz farklı bir ücretlendirmeyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Birçok şirkette hangi konuda ne bildiğiniz formüller üzerine neler yaptığınız bir önemi yok siz o iş görüşmesine gelene kadar herhangi bir X kişisi olmaktan farklı bir durumda değilsiniz. İnsanlar çözüm üretebilecek ve karmaşıklığı düzene ve üretime geçirecek insanlar arıyorlar ve bu tip mühendis sayısı gerçekten az. Size abi olarak tavsiyem şudur ki(acizane); Kendinize güvenin okuduğunuz okula ve bölüme güvenin farklı olun ve farklılığınızı yansıtın, çaresiz değil çare üreten bir insan olmaya çalışın, kendinize o kadar iyi yönetin ki bir başkası size yönetebileceğiniz insanlar ve proje veya şirket teslim edebilsin. Hangi dersin kolay olduğundan ziyade hangisinin size ne katacağını araştırın, hazine gibi okulda olan ve bilgisiyle size çok şey katacağınıza inandığınız hocalarınızın kapısını çalın ve sorun aklınızdakini... Gezin dolaşın eğlenin fakat Mühendis olacağınızı unutmayın kendinize unutturmayın... |
| MihendisBey (10/02/2015 - 17:39) | @aurora borealis okulla ilgili eksikler olduğunu söyledim tabiki var eksiklikler var ama bu hayatının her alanında olacak her girdiğin sistemde eksiklikler olacak gerek okul gerek iş hayatında bunu sonuna kadar hissedeceksin. Ama hayat dediğin tüm olumsuzluklara rağmen ayakta durabilmek ve başarı için savaşmaktır. Okulun adı varmıs piyasada yı iş hayatına atdığında anlarsın peh.. |
| lim10suyu (10/02/2015 - 23:10) | MihendisBey, söylediklerinin hemen hemen tamamına katılıyorum, tek bir farkla. Şunun altını kalın çizgiyle çizmekte fayda var ki herkesin kazanacağı para verdiği emekle doğru orantılı olmalı. Söz gelimi bir ülkede ortalama bir doktor ile ortalama bir uluslararası ilişkiler mezunu aynı parayı alıyorsa veya arada ciddi bir fark yoksa o ülkede gerçekten adaletsizlik var demektir ve sistemin çarklarından en az bir tanesi feci şekilde aksıyor demektir. (Ha aynı meslek içinde dahi fazla emek veren, kendini daha iyi yetiştiren zaten elbette öbüründen fazla kazanacaktır. Bun da zaten hemfikiriz.) Bunun gerçekleşmesi çok da uzak bir olasılık değil aslında, bugün tıp fakültelerinin kontejanlarını kademeli olarak 3 yıl içinde 5-6 katına çıkarsınlar, hemşireliklere ve sağlık meslek yüksek meslek okulu mezunlarına komik bir sınavda başarılı olmak kaydıyla 3-4 sene üstüne tamamlayarak doktor sıfatı kazanma hakkı versinler tamamdır. Görün bakın o zaman günümüzün tartışmasız en gözde mesleği olan doktorluğun 7-8 sene sonra ki halini. Sokak arasında ki özel tıp merkezleri bile açtığı bir ilana en az 150-200 tane doktor başvurusu alsın falan. Gerek üniversiteyi kazanma aşamasında, gerek bölümü bitirme aşamasında, gerek aldığın derslerin dışında kendini geliştirme aşamasında (ki asıl zurnanın zırt dediği, insanın en çok vaktini alan yer burası), gerek tatillerinin yaz okulu + stajla geçme ihtimali, gerek okulu uzatma ihtimalinin yüksek oluşu vs. gerek tüm bunları yaparken sosyal hayatından hem de hayatının en güzel yıllarında başkalarının yapmak zorunda olmadığı fedakarlıklar yapmak zorunda oluşunda dolayı (asıl itirazı yaptığın nokta burasıydı sanırım), gerekse yaptığın iş gereği daha ağır şartlar altında çalışmak zorunda oluşunu da göz önüne alırsak... Bunların hiçbiri yapmak zorunda olmayan veya nispeten çok kısıtlı yapan bir bölümün ortalama bir mezunuyla aramda kazandığım para bakımından ciddi farklar oluşmuyorsa yukarıda doktor örneğinde olduğu gibi bu adaletsizliği dile getirmek mühendisler olarak en doğal hakkımız diye düşünüyorum. |
| MihendisBey (11/02/2015 - 07:57) | Katılıyorum, örneğin MKE de çalışan işçi ile mühendis maaşı arasında 100 200 lira fark var biri lise mezunu meslek lisesinde senin benim verdiğimiz emeğin onda birini vermemiş insanla aynı ücrete tabii olmak insanın zoruna gidiyor kesinlikle küçümseme değil sadece emek gelir dengesizliği. Sosyal yaşantımızdaki mecburi daralmalar var bu ülkede bu kadar adaletsizlik içinde payımıza malesef fazlası düşmüyor. Hepimize iş hayatında başarılar dilerim hem kendine hem ailesine zaman ayırabilecek imkanlara sahip işler bizimle olsun :) |
| Burden (11/02/2015 - 13:08) | Bu nasıl bir bakış açısı anlamak mümkün değil. Mühendisin aldığı ücretin azlığını, işçinin zamanında emek vermemesiyle anlatmaya çalışıyorsun. Yani adamlar karın tokluğuna çalışsa, biz de "yeter ki onlardan yüksek alsak" adalet mi sağlanmış olacak. Mühendis hakettiği maaşı alamıyor, hakettiği değeri göremiyor demek için işçiyle mi kıyaslaman gerekiyor illa ki? İşçi zaten ölmüş bitmiş durumda. Bi MKE deki işçi hakkını alabiliyor diye onları da mı bitirelim adalet sağlayacaz diye. Tam tersine işçi sınıfının verdiği mücadeleyi veremediğin, görmezden geldiğin, omuz omuza veremediğin sürece kaybetmeye devam edeceksin, edeceğiz. O adamlar kara kaşına kara gözüne almıyor o parayı. Zamanında uğruna ödediği bedeller sayesinde alıyor. Bugün gösteremediği direnç yüzünden de kaybediyor. Biz de öyle... Mühendisin doktorun işçinin emekçinin gün geçtikçe değerini kaybetmesi, kontenjanların yüksek olmasından değil; Kontenjanları yüksek buyuran sistem yüzünden. Adam boşuna en az 3 çocuk istemiyor. Biri 20 yaşında askerde ölsün, diğeri 15 yaşında presin altında ezilsin, binbir emek birini de okuttuysan eğer o da 1500 liraya patronun eline baksın istiyor. Son 30 yılını bu projeye harcadın. Mevcut iktidar bu zincirin şimdilik son halkası. Vadesini doldurunca harcanıp yerini yenisine bırakacak ama talan hiç durmayacak. Zoruna gidecekse bu gerçekler gitsin. İşçinin aldığı maaş değil. |
| dominoo- (11/02/2015 - 16:23) | hemen hemen herkes doğru şeyleri yazmış aslında.lakin sorun şu ki bu ülkede kimse hak ettiğini alamıyor. bunu mühendis doktor işçi diye sınıflandırmakta yanlış bence. işçi olabilir -ki bir çoğumuzda o işçilerin çocuklarıyız- zamanında onların bize tanımaya çalıştığı imkanlar yok diye karın tokluğuna sıfır güvenlikle kıt kanaat eşekten beter çalışma şartlarını hak ediyorlar diye bir şey söz konusu olmamalı. işçiliğinde bir standartı olmalı okumuşluğunda. bir tanıdığım çok zengin mesela ailesi her imkanı sağlayabiliyor yurt dışına keyfi gidebiliyor orda staj ayarlayabiliyor dilini geliştirebiliyor sırf ailesi zengin olduğu için. şimdi işçi çocuğu bir mühendis adayı bunların kaçta kaçını nasıl yapsın. bu demek değil ki o daha donanımlı mühendis sen daha ucuz maaşı hak ediyosun. eğitimde / sağlıkta eşitlik adalet yok bu ülkede.sistem kökten yanlış zaten. parası olanın sefa sürdüğü parası olanın istediği diplomayıda mevkiyide maaşıda aldığı bir ülke burası ve senelerdir bu sınıflandırmalar yüzünden kaybediyoruz belkide. o işçi ben mühendis o doktor bu şundan o burdan diye diye aslında hepimizin aynı olduğunu herkesin aynı şeyden illAllah ettiğini göremiyoruz. ve BENCE işçi mühendis doktor mimar öğretmen şu bu diye ayırmadan herkes için hak aradığımız adalet istediğimiz gün bir şeyleri değiştirebileceğiz. |
| MihendisBey (11/02/2015 - 19:24) | @Burden sen neyin kafasını yaşıyorsun kardeşim? Biz ne diyoruz sen ne diyorsun kimsenin işçinin ne aldığı ne kadar aldığı ile ilgili bir sorunu yok. Arkadaşın emek ve kazanılan ücret konusunda ki yaklaşımına açıkça ve dengesizce olduğunu gösteren bir örnek. Orada işçinin çok aldığı değil mesele mühendisin az aldığı ile ilgili. Kusura bakma da evet gençliğinde emek harcayan kuş taşlayarak değilde defter kitap karıştırarak geçiren bir insan daha fazlayı almayı hakediyor daha fazla ödün veren daha fazla çabalayan daha fazlasını hakediyor demektir daha fazla bir bedel alması gereklidir. Dünyanın bir çok yerinde de bu böyledir. Burada boş boş "işçi sınıfı" yaklaşımıyla hiç aklımızda olmayan düşünceleri buraya sokup ortalığı karıştırma. Ben inşaatte çalışmış biriyim işçiliğin ne olduğunu en iyi ben bilirim, sınıfsal yaklaşım yaparak toplumu bölen lafların değil kardeş... Bu toplumda sınıfsal ayrım olmadı olmayacakta. Zengin züppeler kendilerini bir başka sınıftan görebilir ama biz "halk" olarak tekiz. "Bu kıyaslamanın mantığında işçiye düşmanca -bak kara cahile- ne kadar para kazanıyor demek değil mühendis emeklerinin karşılığını alamıyor demek var" |
| MihendisBey (11/02/2015 - 19:28) | @dominoo- Haklısın kardeş katılıyorum. Bir meslek grubunu aşağılamak yada az alsınlar değildi amacım sanırım yanlış anlaşıldı yazdıklarım. Sadece emek harcayan karşılığını almalı bu işçi içinde gerekli felanca bir meslek grubu içinde. Emek bilgi ve beceriler doğrultusunda isminin önündeki ünvan haricinde bir ücretlendirme olmalı. Herkesin hakettiği bir Türkiye dileğiyle... |
| Burden (12/02/2015 - 07:57) | @ işaretini, benim kafamı falan bırak da bir altta yanlış anlaşıldığını söylemişsin. Yanlış anlaşılmadı, yanlış anlattın. "Mühendis hakettiği değeri göremiyor." demek bu kadar zor değil. İşçiyle falan ilişkisi yok bunun. Bir de, iki sınav geçtin diye kendini bu kadar önemli görme. O adam da senin kadar emek harcıyor işinde. Senin olanaklarına sahip olamadığı için inşaatlardan düşüp ölen insanlar var bu ülkede. Çıkacaksak hep birlikte çıkacağız bu çukurdan. Aşağılamıyorum diyip hala: "Kusura bakma da evet gençliğinde emek harcayan kuş taşlayarak değilde defter kitap karıştırarak geçiren bir insan daha fazlayı almayı hakediyor." falan diyorsun. Takıntılısın herhalde bu konuda. Bravo okumuş adamsın. En yüksek maaşlar senin olsun, ne diyelim. Bi de "Dünyanın bir çok yerinde bu böyledir" dediğin şeyler yüzünden dünya bu haldedir. Bence senin bu sığ zihniyetin, benim "işçi sınıfı" yaklaşımımdan daha tehlikeli. İşçi ile kol kola girmenin bölücü kısmını da açıkla da bilelim. "Bu toplumda sınıfsal ayrım olmadı olmayacakta. Zengin züppeler kendilerini bir başka sınıftan görebilir ama biz "halk" olarak tekiz." Üstüste iki cümlede bile çelişiyorsun. Üstüne gelmiş beni bölücü ve tehlikeli ilan ediyorsun. Böyle ikili münakaşalara girip forumu kirletmek istemezdim, ama yaşadığım kafayı iyice anla istedim. Muhteşem kafan, orta yolcu suya sabuna dokunmayan temennilerin ve işçiden bol maaşınla sana hayatta başarılar dilerim. |
| MihendisBey (12/02/2015 - 09:28) | ... |
| abraham05 (13/02/2015 - 22:49) | @lim10suyu yormlari okuyamadim ama yazini okudum cok cok haklisin ben de 2008 girisliyim . Sen yine ingilizcedir programdir falan yapmissin bir seyler bende o da yok okula gelip gidiyordum o kadar. Haliyle 2013 te mezun olunca 1500 lira maasa razi oldum on ay disimi sıktım calistim olmadi isi birakip askere kactim. 2013 ten beri 4 5 ay bos gezdim su an askerdeyim is falan bakiyorjm ama nafile elimde sadece bir ise yaramayan not ortalamam var. Neyse demem o ki su askerlik bitsin sen devrene bi rehberlik yap da nasil is bulacaz kurumsal bi firmaya nasil girecez ogrenelim. Bizim yasimizdakilerin cocuklari etrafta baba baba diye aglasirken benim bir is bile bulamamis olmam yavas yavas canimi sıkmaya basliyor. |
| lim10suyu (14/02/2015 - 20:01) | @abraham Hacı yabancı dil ve 1-2 malum cad programı olmadan işin zor, imkansız değil değil zor. Bunları istemeyen bir iş yerinde de karın tokluğuna çalışırsın ancak. Bunun yanında ms office ve özellikle excel´i muhakkak öğrenmen lazım. Hele kurumsal firma diyorsan özellikle yabancı dil olmazsa olmaz. Yedek subaysan zaten sıkıntı yok bol bol vaktin olur. Kısa dönemsen de al 3-5 tane ingilizce hikaye kitabı başla derim bir yerden. |
