|
|
     
|
| har(a)ç sorununa bakış |
|
Arkadaşlar merhaba... Bildiğiniz üzere yeni resmi gazetede de yayımlanan kararname sonucu almış olduğunuz her tekrar ders için (her seferinde katlamalı) ekstra ücret ödeyeceğiz. Şimdi gelin biraz gerçekçi olalım bu konuyla ilgili başlığı ilk açan arkadaşa teşekkür ediyorum. Çünkü altına gelen yorumlardan bunu yazmak zorunda hissettim. Bildiğimiz üzere aynı zamanda yaklaşık 2 yıl önce eğitimde ´harçları kaldırdık!´ adı altında büyük bir siyasal politika çizildi. Nitekim o süreçte 2. öğretimlerin harçlarının kaldırılmamasına ses etmedik ve türlü bahaneler uydurduk. Hatta çıkıp kimse kusura bakmasın ´´abi ben ondan 5 puan fazla aldım elbette aramızda fark olacak!´´ gibi egosal kavramlar kullandık. Ama birşeyin farkında olmadık o da ´´Hakkımız!´´ bu üniversiteleri bize babalarının hayrına vermiyorlar. Yapılan ´´devlet üniversiteleri´´ devlet bütçesinden oluşturulan ödeneklerle yapılıyor. Nitekim devletin kasasına giren paraların nereden girdiğini tartışmaya gerek yok. Nitekim burada asıl vurgulanması gerekenin ´´neden bizden para alıyorlar?´´ olması gerekirken, hakkımızı savunmak gerekirken egosal durumlardan 2 yıldır 2.öğretimler harç ödemeye devam ediyor. Bunun yanında ister kabul edelim ister etmeyelim üniversitenin solcu arkadaşları bu konu da bizi 2 yıl önce uyarmışlardı, örgütlemeye davet etmişlerdi, karşı çıkalım demişlerdi. Birçok afişte görüp okumuştum. Bu kanmacaya inanmayın bakın böyle bir yeni yönetmelik oluşturuyorlar demişlerdi ama biz o anın verdiği ´´kısa süreli para ödememe´´ zevkiyle bunu unuttuk. Nitekim görünüyor ki dilimize bal çalıp, ayakkabı kutularımızı almaya çalışmışlar. Nitekim açılan ilk başlıktan sonra görüyorum ki alışkanlıklarımız bitmemiş. Birçoğumuz hala ´´ya bari bu dönem almasınlar!´´ diyorlar. Cidden bu faydacı anlayıştan ne zaman kurtuluruz bilmiyorum, ya da ben hayal perestmiyim hiç bilmiyorum. Tamam sana dokunmadı, ya kardeşim yarın senin arkadaşın, akraban, kardeşin üniversiteye gelip aynı sorunu yaşamayacak mı? Hadi burada itiraz etmedin. Hayat devam ediyor, bu soygun hayatının her alanında seni soymaya devam edecek farkında değil misin? Şimdi gelelim şu har(a)ç meselesine arkadaşlar bunun neden özellikle okulların sömestır tatiline yakın ortaya çıktığını düşünün derim? Çünkü üniversitelerde buna karşı tepki olacağını biliyorlar ve birçoğumuz ´´memleketlerimize dönmemiz gerekiyor´´ bu konuyu da es geçeceklerini bildiklerinden özellikle kamuoyu oluşmasın diye bu zamana denk getirildiğini düşünüyorum. Bunun yanında çıkıp ´´evet abi bir dersi 4 defa alan adam için gerekli´´ diyenler olacak. Ben de burada şunu söyleyeceğim. Bir çoğumuz dersi üniversitedeki akademik yetersizlikten dolayı anlayamıyoruz, klasik bir sınav algısıyla ezberci eğitimden geçiyoruz. Labaratuvarlarımızın halini düşünün. Bundan dolayı birçok kişinin derslerde kalması gayet normal. Ayrıca birçok arkadaşımız eğitimin hakkımız olan ücretsiz eğitim hakkının ´´ücret´´ olmamasından dolayı istanbul´da okumak için gece gündüz çalışmak zorunda kalıyor. Bir çok arkadaşımız bu sebepten birçok dersi kaçırmak durumunda kalıyor. Bunu da düşünmek lazım. Buna bizi mecbur eden bu sistemken bize gelip ´´dersleri sallamıyorsunuz´´ demesinin yanında ´´ya siz bizi hiç sallıyor musunuz?´´ demeliyiz arkdaşlar. artık yeter, cidden yeter! kendimize gelelim. anamızın babamızın 5 lira kazanmak için ev temizliğine gittiği bir dünya da o parayı da 2-3 kan emici, paragöz istedi diye vermeye hiç niyetim yok. Neyse daha da anlatırım ama uzun oldu. Şimdi gelelim çözüme. Arkadaşlar özellikle üniversite yönetiminden bir çözüm beklemeyin hele bizim üniden hiç beklemeyin. Bu konunun öğrenciyi mağdur edeceğini düşünen bir ´´üniversite´´ yönetimi buna dair bir düşünce sorgulama ve bilgilendirme yapardı zaten. Nitekim YÖK kararlarını uygulamama gibi bir durumları yok. Ama burada bizim yapacağımız çok önemli birşey var arkadaşlar. Bildiğiniz gibi üniversite rektörümüz bir çok konuda (siyasal, politik, ekonomik) konuda Yıldız Teknik Üniversite´si adına açıklama yapıyor. Nitekim üniversite adına yapılan çoğu yanlı bu açıklamar hiçbir şekilde bizim düşüncelerimiz alınmadan yapılıyor. Bence burada yapılacak en büyük adım bizlerin yapacağı baskıyla YTÜ adına bizim bu konuyla ilgili düşüncelerimizi oluşturan bir açıklama yayınlamak. Bu aynı zamanda birçok üniversiteye örnek olacaktır. Bunun şöyle bir faydası var tüzel olarak değil açıklamayı kurumsal olaarak yapıyor olmak. Kabul edeceğiniz gibi kendi açıklamasını üniversite adına açıklama olarak yayınlayan rektörler ´´üniversite öğrencilerinin´´ düşüncelerini yayınlamasında sorun göreceklerdir ama bu üniversite bizim ve bu sorunsalı biz yaşıyorsak bizim düşüncelerimizin yayımlanması ilkesini doğru bulmalıyız ve bunun için direnmeliyiz. Bunun için bir kamuoyu yaratmalı ayrıca bir üniversite meclisi kurup düşüncelerimizi burada aktarıp ortaklaşabiliriz diye düşünüyorum. Herkes dayanışma içinde olursa bence kazanırız arkadaşlar. Haklarımızın farkında olalım sadece diyorum. Ben elimden ne geliyorsa bu açıkça hırsızlıktır, hırsızlığa direnmeye çalışacağım. Hepinize sevgiler... |
gönderen: Mest4 - 13/01/2015 - 12:29
|
| Konu Hakkında Yapılan Yorumlar: |
| yorum yapan(tarih) | yorum |
| atu (13/01/2015 - 13:34) | Bu olay zaten şu aşamada siyasetin işi. Resmi gazetede yayınlanmış bitmiş iş. Bu ancak başbakanın çıkaracağı khk veya meclisten geçecek bir maddelik yasayla düzeltilebilir. O yüzden direk siyasilere ulaşmamız diyeceğim. Bununda yanlarına gidip konuşamayacağımıza göre iktidar muhalefet kim olursa olsun mail, tweet vs yolla ancak yapılabilir. Başbakanlığa, cumhurbaşkanlığına, bakanlar, milletvekillerinin adreslerini buraya yazalım. Hatta güzel bir yazı kaleme alıp herkesin aynı konu başlığı ve aynı maili göndermesini sağlamak gerek. Aynı konuda çok sık mail giderse geri dönüş yapılacaktır. Öncelikle birkaç gün 305te konuyu gündemde tutmalıyız. Ona göre bir yol çizelim |